Aşkın ne kadar harika olduğunu ve bizi nasıl özel hissettirdiğine dair bir sürü yazı kaleme aldık. Bu sefer aşkı övmek yerine neden ondan korktuğumuza dair bilinçaltımıza yatan sebeplere göz atacağız. Cesaretinizi topladıysanız başlıyoruz!
Özümüzü Saklama Çabası!
İnsanlar genelde toplumda güçlü bir birey olarak yer almak isterler. İçlerinde var olan kırılgan yönü asla kimseye göstermek istemezler. Herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duysalar bile bunu saklar ve tek başına sorunların üstesinden gelmeye çalışır. Yapılan hatalar, yanlış anlaşılmalardan doğan tatsızlıklar gibi oluşan bütün negatif durumlarda paylaşmak yerine içe kapanma tercih edilir. Aksine her konuda paylaşımda bulunmak elzemdir. Sizden hoşlanan birisine karşı zayıf görünmemek adına yapılan bütün eylemler sizi yalnızlaştıracaktır. Onun yanında iken kendiniz gibi olmalısınız. Özünüz ne ise onu net bir şekilde, yalın haliyle aktarmalısınız. Eğer kırılacaksanız birlikte kırılan. O kişiye karşı güçlü görünme çabası bir süre sonra aşılmaz güç duvarlara dönüşecektir. Size ulaşamayacağı durumda ise emek verip ilişkiyi sürdürme çabası içerisinde de olmayacaktır.
Geleceğe Dair Her Şeyin Planlanmış Olması!
Yarınlara umutla bakmak güzeldir. Tasarlanan planlar doğrultusunda adımlar atmak ise olağan bir harekettir. Fakat bazı insanlar için her şeyin bu kadar planlı olması endişe atakları geçirmelerine sebep oluyor. Oturup baktığında geleceğinin hatlarını görmesi ve olacakların kabaca hayali kişide heyecan yaratmadığı için sabit bir kişiye bağlanma duygusu korkulara sebep olabiliyor. Aynı insan ile ömür geçirme fikri romantik olsa da uygulamada zorlu bir yolculuk olduğu ortaya çıkmaktadır. Tam anlamıyla uyumlu olmayan çiftler için ise bu maraton aksine bir eziyete dönüşecektir. Geleceğe dair bazı durumları ucu açık bırakmak en iyi seçenek olacaktır. Bazen, belirsizlikler hayata dair heyecan duyulmasında afrodizyak etkisi yaratabilir.
Hata Yapmaktan Korkmak!
Yapılan hataları tekrar etme korkusu hayatın her alanında bizi geriye götüren yersiz bir duygudur. Hata yaparak doğru ne ise onu bulabiliriz. Geçmiş ilişkilerde yapılan hataların tekrar edilmesinden korkmak gelecekteki ilişki denemelerinde sizi başarısızlığa sürükleyecektir. Tecrübe denilen olgu kolay kazanılmıyor. X kişisi ile yaşadığınız deneyimden sonra kırılmış, üzülmüş ve yıpranmış olabilirsiniz. Aynı durumu Y kişi ile de yaşayacaksınız diye bir kural yok. Aksine Y kişisi belki size çok iyi gelecek. Her zaman ihtimalleri olumlu taraftan görmeniz gerekiyor.
Olumsuz Örnekler!
Belki de aşktan korkmayı körükleyen en büyük etmen çevrenizdeki başarısız ilişki örnekleridir. Bu hususta unutmamanız gereken ilk etmen her ilişkinin dinamikleri farklıdır. Arkadaşlarınızın, akrabalarınızın hatta anne ve babanızın başarısız bir ilişkinin tarafı olması ve buna seyirci olmanız ister istemez sizi olumsuz etkileyecektir. Aslında bu tecrübeyi olumlu olarak kendi hayatınızda uygulamanız mümkün. Objektif bir bakış açısı ile yapılan yanlışları görebilirsiniz ve kendi hayatınızda aynı hatalara düşmezsiniz. Düşseniz bile içinden nasıl kurtulmanız gerektiğini az çok öğrenmiş olacaksınız.
Aşka cesareti olanların ortak platformu eÇift ile bu korkularınızdan kurtulmanız oldukça kolay. Tek yapmanız gereken ücretsiz profilinizi oluşturmak ve haftalık üye önerileri içerisinden size en uygun adayı bulmak. İlk mesajı atmaktan korkmayın! Bir ”merhaba” bütün hikayenin başlangıcı olabilir!