Evlilik, iki veya daha fazla kişinin, dini, hukuki veya toplumsal kanun veya törelerin uygun gördüğü şekilde bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir. Aşık olduğunuz kişi ile ilişkinizin tescillenmesi, kabul görmesidir.
Evlilik ve aşka dair geçmişten günümüze her gün yeni bir tespitte bulunmakta, yeni sorunsallar gündeme getirilmektedir. Değişen sosyal hayat, bakış açıları ve yeni perspektifler bu durumu içinden çıkılamaz bir hale sokmaktadır. Kimileri, evliliğin aşkı öldürdüğünü savunurken, kimileri ise tam tersi evlilik olmadan aşkın bir süre sonra sonlanacağı düşüncesinin arkasında duruyor. İsterseniz bu soruya bir cevapta biz arayalım. Kahveleriniz hazır ise yolculuğumuz başlıyor!
Tarihte ilk evlilik belgesi 5.yüzyılda Mezopotamya bölgesinde bulunmuştur. Evlilik fikrinin ilk ortaya çıktığı uygarlık ise Mısır’dır. Prenses Nefertiti’nin ilk alyansı taktığı varsayılmaktadır. Mısır kültüründe çember sonsuzluk anlamına gelmektedir ve ebediyete kadar birlikte olacaklarını sembolize eder.
Evlilik, kişinin hayatında yeni bir dönemin başlangıcıdır. Sosyal hayatınızdan tutun, birçok alanda değişimler yaşarsınız. Bu değişimler de beraberinde baskı ve stres getirir. Çünkü artık hayatı iki kişilik yaşıyorsunuz ve attığınız her adımda düşünmeniz gereken artı bir kişi daha var. İlişkinin evreleri hakkında yazımıza mutlaka göz atmalısınız. Her ilişki başladığı noktanın çok ötesinde bir hal alır. Zaman, sizi değiştirdiği gibi, ilişkinizi de belirli oranda değişimlere uğratacaktır. Önemli olan sizin bu duruma ayak uydurabilmeniz.
Özellikle negatif bir hadise karşısında akla ilk gelen soru; ”Acaba beni hala seviyor mu? veya ” İlişkimiz artık eskisi gibi değil!” Evlilik uzun bir maratondur. İçinizde eğer en ufak bir kuşku uyanıyor ise bunu derhal eşiniz ile paylaşmalısınız. Evliliklerde, açık ve net bir iletişim olmazsa olmazdır. Günümüzde bir çok çiftin temel sorunları, yeteri kadar paylaşımda bulunmamaları, vakit ayırmamaları ve birbirilerine özel alan bırakmamalarıdır.
Evlendikten sonra bir hayatı paylaştıklarını maalesef unutuyorlar. Erkek bireylerin, eşleri üzerinde oluşturdukları baskıcı tutum, psikolojik şiddet, kısıtlamalar gibi negatif etmenler ise aralarında bırakın aşkı, saygının bile tükenmesine neden oluyor.
Anahtar kelime: Saygı! Eğer karşılıklı olarak saygı unsurunu kaybetmezseniz, evliliğinizde aşkınız asla ölmez! Önce iyi birer arkadaş olduğunuzu unutmayın. Günlük hayatın hızı içerisinde birçok detayı atlamanız mümkün. Evlilik yıl dönümü, doğum günleri gibi. Anlayışlı bir tutum burada kilit noktadır. Yapılan hatada, bunu suç olarak görüp tartışma çıkarmak yerine, yapıcı üslup ile çözüme kavuşturmanız çok daha iyi olacaktır.
Özel günlerin dışında da birbirinize sürprizler yapın. Aşkınızı tazelemek adına hediyeler alın, sevgili iken gitmiş olduğunuz mekanları ziyaret edin, sinemada izlediğiniz filmleri evde tekrar izleyin, radyoda şarkınız çaldığında birlikte dans edin. Hayatınızı güzel kılmak sizin elinizde. Aşk bir yere gitmiyor. Aksine zaman ile daha çoğalıp çığ gibi büyüyor. Eğer hissedip, onu kucaklarsanız. evliliğin aşka ne denli inanılmaz bir katkı yaptığını görebilirsiniz.
eÇift 11 yıldır binlerce başarı hikayesi biriktirdi. Sitemiz aracılığı ile aşkı bulan çiftlerimiz ise evliliğin aşkı asla öldürmediğini, onu kutsadığını bizlere gösterdi. Eğer evlilik aşkı öldürseydi eÇift asla var olamazdı! Çünkü aşk burada başlar!