Aşkın nerede ve ne zaman karşımıza çıkacağını bilemediğimiz gibi hayatın getirdiği zorluklarla savaşırken onu fark edemememiz de mümkün. Taylor ve Collin, hayatlarının en zor dönemlerinde aslında bir şekilde birlikte olsalar da bunun farkına varmaları yıllarını almış. İçinde hayatta kalma savaşı olan aşk dolu bir hikaye onlarınki.
Taylor Givens, 17 yaşındayken nefes problemleri ve kalp çarpıntıları yaşamaya başladı. Doktoru onda anksiyete bozukluğu olduğunu düşünüyordu. Röntgeninin çekilmesi sonucu problemin kalbinde olduğu anlaşıldı. Doktorlar bir virüsün bulaştığını ve bu virüsün kardiyomiyopati yani kalp yetersizliğine neden olan bir kalp kası bozukluğu yarattığını düşünüyordu. Kasları tedavi edilemeyecek kadar kötü durumdaydı. Nisan 2011’de 17 yaşındayken hastaneye kaldırıldığında ejeksiyon fraksiyonu -kalbin pompaladığı kan miktarını gösteren bir ölçüm- son derece düşüktü. Doktor ise ailesine ağlayarak o geceyi bile atlatamayacağını düşündüğünü söyledi. Taylor, o geceyi atlattı ve hemen nakil listesine alındı. Bekleme süresi ise ortalama 4 aydı. Kanın pompalanmasını sağlayan bir makinaya bağlandı ve gerekli kalbin bulunması için sadece 7 gün dayanabilirdi. 6. günün sonunda mucizevi bir şekilde uygun kalp bulundu ve nakil gerçekleşti.
Givens hastanedeyken hemen yan odasında Collin Kobelja da kalp yetmezliği yüzünden makinaya bağlanmış bir şekilde ikinci kalp naklinin gerçekleşmesini bekliyordu. Collin, zaten bir kalp hastalığıyla doğmuş ve ilk kalp nakli de henüz yeni yürümeye başladığı zamanlarda yapılmıştı. İlk kalp naklinin ardından sağlıklı bir hayata kavuşmuştu ancak 22 yaşına geldiğinde aniden kalp yetersizliği belirtileri görülmeye başlandı. Kötü durumdaydı ve acilen yeni bir kalbe ihtiyacı vardı. 9 Haziran’da nakil gerçekleşti. Tam 3 gün sonra uyanabildi.
Ancak aileleri birbirlerinin durumlarından haberdar oldular ve hastane işlemleri, randevular gibi işler için birbirleriyle iletişim kuruyorlardı. Taylor Givens, Collin Kobelja ile arkadaş olup hastalığı ile ilgili sohbet etmek istese de Collin hiç ilgilenmemiş. Kimseyle konuşmak istemeyen Collin, San Diego’ya taşındı. İkisi son olarak sosyal medya aracılığıyla iletişim kurup tanışabildiler. Sadece 1 yıl sonra Collin’ın tekrar kalp nakli olması gerektiğini öğrendiler. 2012’de üçüncü kalp nakli yapıldı ve bu defa başarılı oldu. 5 yıldır düzenli kontrolleri yapılıyor ve her şey yolunda.
2016’da Collin, kalp ameliyatını yapan ekibe teşekkür etmek için hastaneyi ziyaret etmişti. Givens, ise bademcik ameliyatı için hastanedeydi. Tekrar iletişime geçtiler ve Taylor, Collin’e onun yanına uğramasını söyledi. Collin, odadan çıktığında Taylor’un annesi Collin’ın onunla adeta flört ettiğini söyledi. O gün birbirleriyle kurdukları duygusal bağın başlangıcıydı.
Collin üniversiteden mezun oldu ve Kuzey Virginia’ya Taylor’un yanına taşınmaya karar verdi. Taşınmadan önce kötü haberi aldılar. Taylor’un Burkitt lenfoma yani bir çeşit lenf kanserine yakalandığını öğrendiler. Muhtemelen bu vücudun kalp nakline bir tepkisiydi. Collin, tüm bu süreçte onu hiç yalnız bırakmadı, her an yanındaydı ve destek oluyordu.
Şimdi ise Taylor, iyileşme sürecinde. Çift şu anda hastanenin bahçesinde gerçekleşmesini istedikleri düğünlerini planlıyorlar. Aynı anda aynı acıları çekerken seneler sonra birbirlerini ve gerçek aşkı bulmanın mutluluğunu yaşıyorlar. En büyük istekleri ise onların birbirlerini bulmalarını sağlayan kalp nakillerine birçok insanın ihtiyacı olduğunu herkesin bilmesi ve organ bağışına gerekli hassasiyetin gösterilmesi.
Ne kadar harika bir aşk hikayesi değil mi? En umutsuz anda bile aşkın gelip sizi ne zaman bulacağını bilemezsiniz. Sizde kendi hikayeniz yaratmak ve ölümsüz bir aşka yelken açmak istiyorsanız bir an önce eÇift‘e üye olun! Hayat aşk ile bir başka güzel!
