“Ve sonra prens ile prenses sonsuza dek mutlu yaşamışlar.” Bu cümle size de oldukça tanıdık geliyor değil mi? Ejderhalar öldürülmüş, kurbağalar öpülüp yakışıklı prenslere dönüştürülmüş. Her şey harika ve mutsuzluğa yer olmayan pürüzsüz bir ilişki. Sağlıklı çocuklar ve huzurlu aileler. Peki ama hepsi mümkün mü?
Hepimiz neredeyse tüm çocukluğunu gökten düşen 3 elmalı, sonsuza kadar mutlu yaşanılan ve sorunların mutlaka çözüldüğü masalları dinleyerek geçirdi. Bu yüzden midir bilinmez ama galiba çoğumuzun mutlu olmasının önündeki engellerden biri bu. İdealleştirilmiş aşklar ve mutlu sonların hayattaki tek gerçek olduğuna inandığımız için hayal kırıklığı yaşıyoruz. Kaldıki maddi değerlerin çoğu zaman manevi değerlerin bile üstünde tutulduğu bir yüzyılda mutlu olmak mümkün mü? Her şeye rağmen evet bu mümkün. Ama bu yine sizin hayattaki küçük ama çok önemli ayrıntıları fark etmenizle mümkün olacak.
Biliyoruz harika yakışıklı/güzel bir eş, güzel eşyalarla döşenmiş bir ev, araba, yazları mutlaka tatil ve akıllı/çalışkan evlatlar istiyor çoğumuz. Çünkü idealinin ve olması gerekenin o olduğu yönünde farkında bile olmadan zihnimize işlenmiş toplumsal bir kanı var. Bu yüzden de çoğu zaman gerçek aşk burnumuzun dibindeyken onu göremiyor ve hatta yalnızlıktan şikayet ederek hayatımızı tüketiyoruz. Peki ama çözüm ne diye sorarsanız aslında bunun cevabı biraz da kendinizde.
Hayattan beklentilerinizi gerçekçi bir bakış açısıyla belirleyerek başlayabilirsiniz mesela. Hayattan istediklerinizin gerçekleşmesini beklerken hayal kırıklığına uğramamak için önce hayatınızın gerçekleri ile yüzleşin. Ve en önemlisi ideal bir eş aramaktansa sizi ufacıkta olsa mutlu eden birini bir ideale dönüştürmeye ne dersiniz? Ünlü yazar Tom Robbins’in bu konuda söylenmiş çok güzel bir sözü vardır. Anlatmaya çalıştığımız konuyu çok güzel özetleyecek. Robbins şöyle der; “Mükemmel sevgi ve sevgiliyi yaratmak yerine, mükemmel sevgili aramakla ömrümüzü tükettik.”
Aşkın çoğu zaman mutlu eden yanının zorlukları birlikte aşmak olduğunun farkına varmalısınız. Sürekli olarak sevildiğiniz, şımartıldığınız ve hiç sorun yaşamadığınız bir ilişkinin aslında çok da sağlıklı olmadığını bilmelisiniz. Çünkü hayat zorluklardan ve engellerden oluşur. Önemli olanın düşmeye yakın bir anda elinizi tutan elin ne kadar kıymetli olduğunu bilmektir. Beklentileriniz, kriterleriniz elbette olsun ama onlara saplanıp kalmayın. Sizi hayatının bir parçası yapmak isteyen birine mutlaka şans verin. Bir şey kaybetmediğinizi, istemezseniz yolunuza devam edebileceğinizi bilin. Ama denemezseniz belki de hayatınızın aşkını sessiz ve hiç yaşanmadan hayatın içine bırakacaksınız. Eğer aşk bir tecrübeler bütünüyse denemeli, hata yapmalı gerekirse üzülmelisiniz de. Oturduğunuz yerde yüzyıl bekleyip sonunda bir prensin sizi öperek uyandıracağına olan inancınızın gerçekleşme olasılığının neredeyse olmadığını kabullenmelisiniz. Çünkü aşk emek ister, çabalamak ister.
Onun için şimdi harekete geçmelisin. eÇift işte tam da bu anda sana yardımcı olacak. Hatta oturduğunuz yerde aşkı bulma şansını gerçekleştirme ihtimalini de artırıyoruz J Şimdi dilersen www.eCift.com adresine girip üye olabilir, dilersen de Android ya da iOS akıllı telefonuna uygulamamızı ücretsiz olarak indirebilirsin. Çözeceğin kişilik testine göre sana en uygun kişileri önerecek ve mutlu olmandaki ilk adımda yardımcı olacağız. Gerisi şimdilik size kalmış. Ama aşka merhaba demek için en doğru adımınız eÇift olacak. Deneyin, kimbilir sizin mutluluğunuz burada gizlidir.