’Leyla ile Mecnun’ filminde Mecnun ayrılığı nasıl açıklamıştı hatırlıyor musunuz? “şimdi o gidiyor ya. ikiden bir çıkınca ne kalır bir kalır değil mi? öyle değilmiş işte, yarım kalıyormuşsun.” 😢
Ayrılık dönemi zordur ne söylenilse boş gelir. İnsan içindeki o ateşin asla sönmeyeceğini, kendini yakıp bitireceğini düşünür. Hatta bazen hayattan kendini tamamen soyutlar. Kimse ile görüşmek istemez. Siz hiç yanıp yanıp bitip, sonra küllerinizden yeniden doğanları duymadınız mı?
Zümrüd-ü Anka kuşu vardır. Duydunuz mu? Simurg veya bir diğer ismiyle Zümrüd-ü Anka, efsanevi bir kuştur. Efsaneye göre, rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Zümrüd-ü Anka kuşu, Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşayan ve her şeyi bilen bir bilgeymiş. Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesiymiş.
Çaresiz kaldığınız, bittiğinizi hissettiğiniz ve sonra birden tekrar hayata döndüğünüz olmadı mı? “Hiç bir şey yolunda gitmiyor” diyerek vazgeçmeyi seçmediniz mi? Şimdi artık kendinize üzülmeyi bir kenara bırakın. Ayrılık acısı bazılarına ölüm acısı kadar üzüntü verebilir. Sevdiğiniz kişiyi her gün görememek ya da konuşamamak, onunla hiçbir bağlantınızın kalmaması, gözünüzü korkutabilir. Ancak, yolunuza devam etmeden önce bu gerçeği kabullenmek çok önemli. Hislerinizi bastırmak yerine onları rahat bırakmanız, iyileşme sürecinin ayrılmaz bir parçası. Derin bir nefes alın ve kabule geçin.
Arkadaş Kalmak Mı? Bunu Unutun!
İyi arkadaş olamayacağınız zaten belli değil mi? Anlaşamayarak ayrıldığınız biriyle arkadaşlıkta nasıl anlaşabilirsiniz. Hayatınıza yeni giren birini ona mı anlatacaksınız. Eminiz arkadaş kadronuzda çok daha eğlenceli, daha iyi dert ortağı olan insanlar vardır. Eski sevgiliyle arkadaş kalmak sadece dizilerde gördüğümüz bir hayal dünyasının yansımasıdır.
Dostlarınızdan Yardım Almanın Tam Zamanı!
Bazı insanlar sizin iyi gününüzde hep yanınızdayken kötü gününüzde ortadan bir anda kayboluverirler. Ama dostlar öyle midir? Dostlar bu günler içindir. Ağlamaktan şişmiş gözlerinize, akan burnunuza, dağınık saçlarınıza aldırmazlar. Defalarca anlatsanız bile seslerini çıkarmazlar. İçinizdeki zehiri dökene kadar sizi sabırla dinler, destek olurlar. Kötü gün dostu bu olsa gerek değil mi? Konuştukça daha çok ferahlayacak ve taşları yerine oturtacaksınız. Konuşmak, içindekini boşaltmak her zaman en iyi ilaçtır.
Ortak Arkadaşlardan Uzak Durma Vakti!
Onun ne yaptığını, acı çekiyor mu kısmını öğrenmek için can attığınızı biliyoruz. Aynı zamanda ortak arkadaşlarınız aracılığıyla üzülmüyorum mesajını ona göndermek için fırsat kollayabilirsiniz. Derin bir nefes alın ve bir daha düşünün. Bütün bunlara gerçekten gerek var mı? Aldığınız her haber, acınızı atlatma sürecinde sizi geriye götürecek. Cezalandırmak istiyorsanız en güzel ceza umursamamaktır.
Her bitiş yeni bir başlangıçtır aynı zamanda. Kolay değil elbette, yola devam etmek ve yeniden ayağa kalkmak. Tekrar ayağa kalkıp yürümek gerek, cesaret ve inançla. ”Nerede kalmıştım” dediğinizi duyar gibiyiz.. Sakin kalıp ayrılık sürecini kendinizi geliştirerek geçirmeyi denemelisiniz. Unutmayın geçmeyen acı yoktur. Peki siz küllerinizden yeniden doğmaya hazır mısınız?