Aşık olmak kadar bir insanı mutlu eden çok az şey vardır. Birisine aşık olduğunuzda sanki renkler bile daha keskinleşir. Hayatınızda belki yemek yiyemediğiniz ya da herhangi bir işe odaklanamadığınıza sevindiğiniz bir başka an yoktur. Peki insana bu kadar harika hissettiren ve yaşam dolduran bir duyguya kapılmaktan neden korkuyoruz? Aşık olmaktan korkmak için ne kadar çok sebep sıralayacak olsanız da bu harika duyguya kapılmaktan korkmayı bırakmak için de bir o kadar geçerli sebep var. Gelin işin iyi yanından bakmayı deneyin!
Birisine karşı çok özel duygular beslemeye başladığınız an aklınızda hemen şuna benzer sorular da çınlamaya başlar? Acaba sonsuza kadar mutlu olabilecek miyiz? Beni bırakıp gidecek mi? Onunla bir ömür boyu geçirip yaşlanabilecek miyim? Onu sevmeye başlarsam tüm kalkanlarımı indirmek zorunda kalıp savunmasız kalacak mıyım? Ancak bu sorularla baş edip mutlu olmak için kendinize fırsat vermediğinizde de mutlu olamayacağınız ikilemine düşersiniz. O yüzden kendinize karşı dürüst olmak ve gerçekçi çözümler sunmak zorundasınız.
Hayatta yaşadığınız çoğu duygu bazen geçici olabilir. Bazen aşk bile sonsuza kadar gitmeyebilir. Eğer her şeyden önce kendinize bu gerçekliği kabul ettirebilirseniz sonuçlarına da yine en rahat şekilde siz katlanırsınız. Ama sırf üzülme riskini göze alamadığınız için yaşayacağınız şu harika anları yabana atmayın. Her şeyden önce aşık olduğunuz zaman salgılanan mutluluk hormonu ile hayatınızın en sağlıklı dönemini yaşarsınız ve yaşamınız boyunca en kaliteli uykuyu da aşık olduğunuzda tecrübe edebilirsiniz. Euphoria(mutluluktan uçma) olarak tanımlanan bu hissi yaşamak bile aşık olmaktan korkmamak için başlı başına bir sebeptir.
Duygularınızın geçici olabileceği seçeneğini kabullendikten sonra ise kendinizi daha çok tanımaya başlayabilirsiniz. Mesela fedakarlık, empati, bir arada yaşama deneyimi gibi aslında çok önemli tecrübeleri bazen sadece aşık olduğunuzda öğrenirsiniz. Bu kavramlar sadece ikili ilişkiler için değil huzurlu bir yaşam ve sağlıklı bir toplum için de çok önemlidir. Hani hayatla savaşmayın, sevin diyorlar ya işte alın size harika bir sebep.
Ayrıca aşık olduğunuzda beynin salgıladığı kimyasallarla objektif bakış açınız beyniniz tarafından biraz bloke edilebiliyor. Bu bir gerçek. Ama aynı zamanda yaşayacağınız o romantik anları düşünün. Dünyada belkide başka hiç kimse ile bir bankta oturup denizi izlemekten bu kadar keyif alamayacaksınız. Ya da sırf o kişiye aşık olduğunuz için hayatınızın en güzel şarkılarını dinleyeceksiniz. Bunun yanında romans diye adlandırabileceğimiz bu durumlar insandaki kaygıları bloke eden ve sakinleştiren durumlardır. Bırakın aşk sizi dünyadan soyutlasın, dünyanın o kadar çekilecek derdi varken kendinize nefes alacak bir alan tanıyın.
Ve geldik en önemli nedene. Hayatta yaşamak için kendinize bir neden ya da niçin yaratırsanız hem yaşam kalitenizi artırır hem de yaşam maceranızın sonlarında bile mutlulukla herkes bilsin çok güzel bir hayat yaşadım diyebilirsiniz. Dünyada sevgiden ve aşktan daha güzel bir şey belki de yoktur. Sevdiğiniz kişiyi hayata tutunmak için diğer birçok nedenleriniz arasına koyarsanız inanın ki hemen hemen tüm sorunlara daha iyi göğüs gerersiniz.
Bu yüzden aşkı aramaktan hiç vazgeçmeyin. Aşk bir anlık boşlukta gelir hanımlar ve beyler. Kalbinize yavaşça yerleşir ve toprağın altından filizlenen bir kardelen misali hayata tutundurur sizi. Eğer siz de bu harika duyguyu yaşamak istiyorsanız harekete geçin. eÇift’e ücretsiz bir şekilde üye olarak o çok özel kişiyi vakit kaybetmeden aramaya başlayın. Bana uygun biri var mıdır ki diye düşünmeyi bırakın. Çünkü aşk eÇift’te başlar!