Kıskançlık, sadece kadın ve erkeğin duygusal ilişkisinde değil toplumsal her ilişki türünde var olabilen bir duygudur. Yüzyıllardır üzerine belki de en çok konuşulan konulardan biri olan kıskançlık, her ilişkide kadın ve erkeğin karşısına mutlaka çıkmaktadır. Biyolojik, toplumsal, kültürel ve psikolojik bir çok faktör de kıskançlık olgusunu beslemektedir. Eğer siz de kendinizi kıskanç biri olarak tanımlıyor ya da kıskanç birisiyle birlikteyseniz bu yazıda küçük ipuçları yakalayabilirsiniz.
Kıskançlık Nedir?
Kıskançlık, genel olarak kişinin beraber olduğu kişiyi kaybetme ya da başkasına kaptırma korkusuyla hissettiği olumsuz, karmaşık ve rahatsız edici duygular olarak tanımlanır. Kadın ve erkeklerde farklı tepkiler olarak ortaya çıkan kıskançlık davranış bozukluğu ve nörolojik bir hastalık olarak iki şekilde ele alınmalıdır. “Seven insan kıskanır” şeklinde ifade ettiğimiz ve ilişkilerde sahiplenme, sevginin farklı bir gösteriliş biçimi olarak algılanan kıskançlık bir davranış bozukluğudur. Ancak bireylere zarar vermeyen bir ölçüde olursa ve sevgi duygusundan daha fazla değil ise kabul edilebilirdir. Tedavi edilmesi gereken kıskançlık ise kişinin günlük yaşamını etkiler, şiddet eğilimi yaratır. Kişi sürekli olarak paronaya geliştirir ve karşısındakileri yıpratır. Bu tip kıskançlıklar ciddi boyuttadır ve tedavi edilmelidir.
Kıskançlığın Nedenleri Nelerdir?
Kıskançlığın var olması ve kişide bir huy haline gelmesi birçok farklı travmadan beslenebilmektedir. Kıskançlık üzerine çalışan ilişki terapistleri kıskançlığı kişinin daha bebekken öğrenmeye başladığını belirtmektedir. Ergenlik ve yetişkinlik dönemleri boyunca yaşanan kötü tecrübeler, başarısız ikili ilişkiler, özgüven eksikliği ve bazı kompleksler de bu olumsuz kıskançlık duygularını beslemektedir.
Kıskançlıkla Nasıl Başa Çıkabilirsiniz?
Kıskançlık konusunda tüm insanların kabul etmesi gereken ve uzmanlar tarafından da altı çizilen bir gerçek vardır. Kıskançlık yok edilemez bir duygudur ve sadece kontrol altına alınabilir. Bu kontrol altına alma çabasında ise kişisel çaba oldukça büyük önem taşırken partnerinizin ya da eşinizin uzlaşıcı tavrı da oldukça önemlidir. Kıskançlıkla başa çıkma yöntemlerinden en çok işe yarayanları ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Kıskançlığın ilacı destekli bir özgüvendir. Özgüveninizi zedelediğini düşündüğünüz şeyleri değiştirmek için çaba sarfedin. Örneğin sevgilinizi bakımlı ve güzel göründüğü için mi kıskanıyorsunuz. Kendinize yeni bir tarz yaratın ve biraz daha bakımlı olun.İşe yaradığını göreceksiniz. Çünkü kıskançlığın en önemli nedeni kişinin kendinde olmayan bir şeye karşı yoğun bir istek duymasıdır.
- Kendinizi başkaları ile kıyaslamayın. Biricik ve özel olduğunuzu kendinize sürekli hatırlatın. Unutmayın bir ikiziniz dahi olsa siz teksiniz ve bir bireysiniz.
- Karşınızdakini kıskandığınızı hissettiğinizde kendinize hep şunu hatırlatın. “Sevgilim şu an benimle ve benimle birlikte olmayı tercih ediyor, neden kendimi olumsuz düşüncelerle yıpratayım.”
- Sevgilinize ya da eşinize yaşadığınız kıskançlık duygusunun size neler hissettirdiğini açıklayın. Bu konuda karşılıklı olarak bir uzlaşmaya varın ve çözümler üretin.
Tüm yöntemleri denemenize rağmen hala kıskançlıkla başa çıkamıyorsanız ve bu durum sizin yaşam kalitenizi olumsuz olarak etkiliyorsa “kıskançlık terapisi” yapan bir uzmanla görüşebilir; sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir şekilde ilişkinize devam edebilirsiniz.
