Hiç gelişen teknolojinin aşk hayatınızı nasıl etkilediğini düşündünüz mü? Farkında olmadan hayatımızda kapladığı yeri büyüdükçe büyüyen teknoloji, ister istemez insan ilişkilerine de yansıyor.
Bize sağladığı vazgeçilmez kolaylık bir yana, herşeyde olduğu gibi birtakım dezavantajları da var tabii ki.
Cep telefonları sayesinde sevdiklerimize anında ulaşma lüksüne sahip olduk. Özellikle kalabalık ve yoğun şehir hayatında ön göremediğimiz durumları bildirmek, spontane buluşmalar gerçekleştirmek ve kimseleri merakta bırakmamak mümkün oluyor. Çiftler de özellikle flört döneminde mesajlaşma opsiyonunu sık sık kullanıyor. Bu mesajlaşmalar ilişkinin daha çabuk ilerlemesini sağlasa da yanlış anlaşılmalara da sebep olabiliyor. Karşıdan anında cevap geleceği beklentisi insanları daha sabırsız ve anlayışsız yapıyor.
Benzer şekilde email, skype, msn gibi internet tabanlı hizmetler fiziksel uzaklıkları eskisine nazaran geçersiz kılıyor. Farklı şehirlerde, ülkelerde hatta kıtalarda da olsanız yazışmak ve görüntülü konuşmak hem kolay, hem de ucuz. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması bilgisayara bağımlılığı da kaldırıyor. Heryerde her zaman “çevrimiçi” olmak mümkün.
“Peki ama bunun nasıl bir dezavantajı olabilir ki?” derseniz, cevap “Romantizmi bitiriyor” olur. Uzmanlara göre, eskiden olduğu gibi mektup beklemenin, ulaşıp ulaşmadığından emin olmamanın ilişkiyi daha heyecanlı kıldığı bir gerçek. Bu belirsizlik içinde inancını kaybetmeyip mektup yolları gözlemek, sabretmek ilişkileri daha güçlü, kişileri de daha romantik kılıyormuş.
Ancak günümüzde, teknoloji tam tersine sebep olabiliyor. Mail ya da mesajına hemen yanıt almayınca kötü düşüncelere kapılan tanıdıklarınız mutlaka vardır. Çoğu zaman bunu kendimizde de gözlemleyebiliriz. Telefonu duymamış, toplantıda ya da uykuda olabileceği gibi ihtimaller dururken gidip “Kesin dışarıda arkadaşlarıyla eğleniyor, beni unuttu.” gibi düşüncelere kapılmak daha bir ağır basıyor sanki.
Tüm bunlara bir de Facebook, Twitter gibi sosyal medya hesapları eklendi mi, iş daha da karışıyor. Kimi çiftler için Facebook’taki “ilişki durumu” bile bir tartışma konusu olabiliyor. Kişisel bilgiler ve özel hayat ile ilgili paylaşım konusundaki alışkanlıklar kişiden kişiye değişiyor. Genel olarak, özel bilgilerden ödün vermemenizi tavsiye ediyoruz. Güvenlik ayarlarını kontrol etmenizde de fayda var, arkadaşlarınıza açık olduğunu düşündüğünüz paylaşımların herkese açık olması süprizini yaşamayın.
Bir başka avantajdan bahsetmek gerekirse, arkadaşlık sitelerine değinebiliriz. Her kesimden insana göre oluşturulmuş siteler günlük hayatta karşılaşmadığımız insanlarla tanışmamızı sağlıyor. Biraz şanslı olanlar aradıkları o özel kişiyle bu platformlarda tanışıyor. Bu konuyla ilgili ayrıca kaleme aldığımız yazılara buradan ulaşabilirsiniz.
Toparlayacak olursak, genel olarak baktığımızda uzak mesafeli ilişkileri mümkün kıldığı ve bize büyük kolaylık sağladığı için günümüzün teknolojik gelişmelerine minnettar olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak, kullanım alışkanlıkları ve kişiliğe göre değişen türlü sorunlara sebep olabildiğini de kabul etmemiz gerekir. Bu duruma düşmemek için ilişkilerin temeli olan sevgi, saygı ve güvenden ödün vermemek ve olaylara gereğindan fazla anlam yüklememek doğru olacaktır.
Yoksa imkanınız olsa eski zamanlardaki aşkları tecih mi ederdiniz?