Uzun süreli bir ilişki için yapılması gerekenleri sıralasak sayfalar dolusu bir liste oluşabilir. Zamana ve o ilişkideki kişilerin karakteristik yapılarına göre somut maddeler bulmak imkansız. 70’li ve 80’li yıllardaki sosyal çevre ve insanların bakış açısı ile günümüzün değerleri oldukça farklı.
O zamanlar teknoloji bu kadar hayatımızın içinde değildi. Teknolojiden sonra her şey duygusuzlaştı felsefesini savunuyor değiliz. Teknoloji, hayatımızın merkezine oturmasaydı www.ecift.com aracılığı ile tanışıp evlenen insanlar hala aşkı arıyor olurdu. (bilinçaltı mesaj tamamdır 🙂 ) İlişkiniz tehlike altındaysa bunun çaresini uzak geçmişte aramayın! Zira bu beyhude bir çaba olmaktan öteye geçmez.
Çift terapileri, yakın arkadaşların aracılığı ile yapılan planlar, eski güzel günleri yad etmek için çıkılan tatiller artık işe yaramıyorsa size harika bir önerimiz var. Sevdiğiniz kişi ile ”yemek yapın!” Evet, doğru duydunuz. Mercimek çorbası yapmak ilişkimi nasıl kurtaracak diye burun kıvırıyorsanız hata edersiniz. Zira aşkınızın tekrar alevlenmesi dibi tutan bir tencere pilavdan geçebilir.
Önlükleri kuşanın, kepçeyi ve tavayı da hazır ettiyseniz soğanları doğramaya pardon maddeleri sıralamaya başlayabiliriz! 🙂
1- İkna etmekle başlayın!
Mutfağa girmeden önce sevdiğiniz kişi ile bu konuyu ciddi olarak konuşun. İki tarafta yapıcı bir zihniyetle başlamalı. Sürüp giden hızlı yaşam içerisinde farkında olmadan sevdiğiniz insana ayırdığınız süre gittikçe azalıyor. Akşamları birlikte televizyon izliyor olmak veya arkadaşlarla kahve içmek maalesef zaman ayırmak demek değil. Olayı sıradan bir aktivite olmaktan öteye geçirin. İşin sonunda karnınız doyacak elbette ama geçireceğiniz zaman boyunca önce ruhlarınızdaki yaraları iyileştirmeye bakın. Lezzet ikinci planda kalabilir.
2- Şimdi alışveriş zamanı!
Oturulup konuşuldu ve karar verildi. Şimdi sıra ne tür bir yemek yapılacağını belirlemek. Lütfen İtalyan Mutfağı’ndan bir seçki yapmayın. Toskana ‘da yaşamıyorsunuz, yaptığınız salçalı makarnadan öteye geçemez. Sizin veya eşinizin yetenekleri doğrultusunda bir şeyler seçmeniz hem sizin hem de çevrenizde yaşayan masum insanlar için iyi olacaktır. Başarısız sonuç; ”birlikte bir yemek yapmayı bile beceremiyorsak nasıl yaşayacağız” düşüncesine dönebilir. İlk madde de lezzet ikinci planda kalabilir denildi ama en azından ortaya da bir lezzet koyabilmek lazım. Yemeği belirledikten sonra market arabasının o nahoş sesi ile huşu içinde alışverişinizi yapabilirsiniz.
Önemli not : Hanımlar, lütfen alışverişte ”dur hayatım çıkmadan şu mağazaya iki dakika bakayım” şeklindeki klişeden uzak durun!
3- Bir çimdik tuz bin ayıp örter!
Görev dağılımını en doğru şekilde yapmanız önemli. Mutfakta eşinize göre daha kabiliyetliyseniz bunu çok ortaya çıkarmayın. Örneğin patates soyma görevi ona kaldı. Patatesin yarısının çöp olacağını bilseniz de bırakın yapsın. Çöpe giden tek şey patates olsun sizin canınız sağ olsun! Çok iyi bildiğiniz bir yemeği yapıp risk almadan da ilerleyebilirsiniz. Burada ki önerimiz biraz risk alıp bu heyecanlı yolculuğa birlikte adım atmanız. Sonuç kötü olsa bile ilk defa yaptığınızdan sizin için enfes bir lezzet olabilir.
4- Müzik ruhun gıdasıdır!
Mutfakta yemek yaparken tencere, tava kadar önemli bir diğer hususta müzik! Daha önceden bunun için bir çalma listesi oluşturabilirsiniz. Eski şarkılardan güzel bir derleme hem nostaljik olur hem de yemek yapma esnasında hoş sohbetlerin ateşleyicisi olur. Hazırlığınız yoksa da radyoda bahtınıza ne çıkarsa dinleyebilirsiniz. Müzik şart! Belki eşiniz içindeki Richard Gere’i çıkartıp sizi dansa davet edebilir.
5- Domateslerin kabuğunu soyup küp küp doğrayın!
En ufak detayları asla atlamayın. Salatada domates kabuğu sevmiyorsa bunu onun için mutlaka yapın. Her şeyi adım adım ama birlikte hareket ederek gerçekleştirin. Birbirinizden bir şeyler öğrenmeye çalışın. Bildiğiniz püf noktalar neler ise bunu paylaşmayı ihmal etmeyin. Yumurtayı 3 dakika kaynatınca rafadan, 6 dakika kaynatınca kayısı, 12 dakika kaynatınca da tam piştiği bilgisi önemsiz gibi dursa da bilmiyorsa onun ufkunu açmış olursunuz. Kafanızdaki sorunları yemek yaparken konuşmak size daha iyi gelecektir. O anın stresi ile verimsiz bir iletişim yönteminin aksine baş başa geçirilen zamanda daha sakin şekilde olaylar ele alınabilir.
6- Aynı büyük annemin çorbası!
Yemeğin acısından tuzuna kadar tadına bakmayı ihmal etmeyin. Belirli bir süreye kadar sadece anne yemekleri ile beslenen bünyelere başka birini yemeği hemen lezzetli gelmeyebilir. Bunun karşılaştırmasını yapmak yerine ayırımın farkında olup ona göre değerlendirin. Belirli sınırlar çizmeyi de ihmal etmeyin. Birbirinizin damarına basıp sinirlendirecek konuları ortamda kesici alet olmayan bir zamana bırakın.
7- Kaşık sağa çatal sola!
Yemekler yapıldı harika bir kaç saat geçti. Şimdi sıra ortaya koyulan damak parçalayan lezzeti mideye indirmekte. Belirli bir ritüeli takip etmeniz de harika olur. Şık bir masa örtüsü, misafir takımları, mumlar,taze çiçekler… Aklınıza gelebilecek ne varsa romantizm adına bunu masanızda gösterin. Bu arada giyim konusunu da es geçmeyelim. Özel bir davete gider gibi giyinip sevdiğiniz kişiye kendini özel hissettirebilirsiniz. Üstünde yemek lekesi olan biri inanın hiç çekici gelmez.
Aşk, bulunması zor olduğu kadar, korunması da bir o kadar meşakkatlidir. Her ilişkide inişler de çıkışlar da olabilir. Çok seven veya az seven diye bir şey yoktur. Aşkı için kriz durumlarında ayağa kalkıp direnen ve direnmeden her şeyin kendi kendine düzelmesini bekleyen insan vardır. Siz her koşulda inandığınız kişi uğruna emek harcamaktan çekinmeyin. İlişkinizi kurtaramazsanız da en azından hak ettiği değeri vermiş olursunuz.