Tesadüf eseri yolların kesişmesi, anlık bir bakış, kalp ritminin değişmesi, zamanın artık eskisi gibi akmaması… İkinci bir nefes…
Aşka dair ne güzel kelimeler değil mi? Yaşam yolculuğunda aşkı tadan herkesin, yaşadığı durumların bir özeti gibi aslında. Her şey ilk başlarda oldukça güzeldir. Bitmeyen sevgi sözleri, şiirler, hülyalı bakışmalar, uzun telefon konuşmaları, geleceğe dair planlar… Her ilişki başlarken bir peri masalından farksızdır. Devamında ilişkinin masal olarak devam etmesi veya bir kabusa dönüşmesi ise tamamen sizin elinizde! Dikkat edeceğiniz bir kaç husus ile hem kendinize hem de sevdiğiniz kişiye sonsuz mutluluğu yaşatabilirsiniz.
Araştırmalar genellikle, uzun soluklu bir ilişki için kişilerin kendi özel zamanları olması gerektiğine oldukça vurgu yapar. Sevgiliniz var veya evlendiniz diye siyam ikizi gibi gezmeniz sizin için pekte hayra alamet olmaz. Şu gerçeği aklınızda asla çıkarmayın : ”Aşırı ilgi ilişkiye zarar verir!” Her şeyi belirli ölçüde yaşamanız gerekiyor. Burada anahtar kelime ”denge”.
Sizin ve sevdiğiniz kişinin hobilerini gerçekleştirecek zamanı olmalı. Arkadaş buluşmaları, sinema, tatil gibi birlikte zaman geçirebileceğiniz bir sürü aktivite zaten olacak. Bu yüzden, ilişkiden önce sahip olduğunuz bazı alışkanlıklarınızı terk etmeyin. ”Birlikteyken bile yalnızlığı paylaşma” felsefesini rafa kaldırın.
Bir diğer husus da ilişkide fazla korumacı ve anaç olmamaya özen göstermek. Deli gibi aşık olsanız bile çok üstüne düşmek, sevgi göstergesi değil bunaltıcı bir durum ortaya çıkartabilir. Sevdiğiniz insanın annesi veya babası gibi onu sürekli kontrol altında tutmaya çalışmayın. İlişkiyi emekleme döneminden yürüme dönemine geçirirken korkularınızı içinize gömün. Elbette bu yolda yürürken sendeleyeceğiniz veya düşeceğiniz zamanlar olacak.
Şikayetlerde bulunmak, sürekli bir şeyler talep etmek sizi itici gösterir. Memnuniyetsiz tavırlar, tartışmalarda iğneleyici sözler vs. hepsi kaçınmanız gereken davranışlar arasında yer alıyor. Üstüne bir de ”nasılsa beni seviyor” düşüncesinde olup kendinizi iyice salarsanız ufaktan yalnızlığa göz kırpmış olursunuz. İlişkide belirli başlı eşikler vardır. Eğer sevdiğiniz kişi ile buluşurken özensiz giyinip, bakımsız halde olursanız hanenize eksi puanlar toplarsınız. Çekiciliğinizi her daim koruyun. Kendinize özen göstermeniz ona da vermiş olduğunuz değeri gösterir.
Mutlaka onun da atak olmasını bekleyin. Sürekli arayan, mesaj atan, programlar yapan taraf siz olmayın. Tabi bu bekleyiş sırasında da kendinizce yargılara varıp kararlar almayın. Düşüncelerinizi sürekli paylaşın. Yanlış veya doğruları ortak görüşlerle bulmaya çalışın. Fikirlerinizi empoze etmek yerine kelimeleri seçerek dile getirip saygı sınırlarında tartışmalarınızı noktalayın.
Örneğin, evlilik ile ilgili anlaşmazlığa düştünüz. Siz çok istiyorsunuz ama sevdiğiniz kişi henüz erken olduğunu düşünüyor. Ona baskı uygulamak yerine bu fikre alışması için zaman verin. Geç evlenmenin sanıldığının aksine negatif etkileri yok.
İlişkilerde düşülen bir diğer hata ise karşılaştırmalarda bulunmak. Çevrenizdeki çiftler, dışarıdan bakıldığında sizin ilişkinize göre daha uyumlu duruyor olabilirler. Ama bu durum sizi yanıltmasın. Her şey göründüğü gibi olmayabilir. Alacağınız kararları baş başa konuşmanız her zaman önemli.
Dışarıdan alınacak bir görüş sizi çıkmaza sokabilir. Çünkü kimse sizin ne hissettiğinizi ve düşüncelerinizi bilemez. En kötü durumlarda bile pozitif olmaya çalışın. Mizah duygunuzu sakın kaybetmeyin. Kimse somurtup, sürekli şikayet eden birisine uzun süre dayanamaz.
Unutmamanız gereken en önemli şey ise ilişkinin sizi değiştirebileceği! Sizi daha fazla kırılgan veya alıngan biri yapabilir. Affedici olmayı öğrenmeniz gerekiyor. Ben buyum, asla değişmem şeklinde bir tavır takınmanız ilişkinizin sağlığı açısından hiç de iyi olmaz. Öncelikle kendinize olan güveniniz tam olmalı. İlişkide bir birey olduğunuzu asla unutmayın.
Çoğu çiftin düştüğü bir hata da budur! Çift olmak demek aynı zevklere sahip olmak veya aynı şeylerden hoşlanmak demek değildir. Aksine farklı görüş ve karakterin oluşturduğu o tatlı çekişme ilişkinizi her daim diri tutacaktır.
Son olarak ilişkiyi bir ihtiyaç olarak görmeyin. Başarılı kariyere, geniş arkadaş çevresine, ortalama üstünde hayat standartları… Hepsi belirli ihtiyaçlara karşılık olan şeyler. Ama aşk öyle değildir! Tek başına vardır. Varlığını paylaşmaz ve size sormadan hayatınızın merkezine konuşlanır.