Aşk, dostluk, arkadaşlık, aile ve bir de iş hayatından oluşan bir hayatımız var. Söylerken belki çok kolay ama detaylı düşünüldüğünde onlarca ve hatta binlerce farklı ilişki biçimini oluşturan, hayatımızdaki temel insanı ilişkilerimizi bu şekilde sınıflandırabiliriz. Peki, hiç duygularınızın ne kadar farkında olup olmadığınızı düşündünüz mü? Gelin bugün duygularımıza yakından bakalım.
Beynimiz sandığımızdan çok karmaşık süreçlerle çalışıyor. Birbirine girmiş ama muazzam bir sistem bizi var olduğumuz insan yapıyor. Kişiliğimizi şekillendiren, olaylara, olgulara ve topluma karşı her türlü tepkimizi temelde zihnimiz belirliyor. Modern bilim ise bu tepkileri beş ana duygu altında inceliyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
- Korku
- Öfke
- Üzüntü
- Tiksinme
- Mutluluk
İşte onlarca farklı duyguya, iyi ya da kötü anılara, kişiliğimizin oluşmasına temel oluşturan beş basit ama etkili duygu bunlar. Ve hepsinin sonunda ise insanın tek bir amacı var. Mutluluk duygusunu en fazla olacak şekilde yaşamak. İnsan mutlu olmak isterken çoğu zaman çok anlık ve düşünmeden tepkiler veriyor. Buna psikoloji biliminde emosyon deniliyor ama çoğu zaman bu ani tepki diğer 4 duygunun yaşanması ile sonuçlanıyor. Çünkü her insanın mutlu olmak ve bedenini, zihinsel bütünlüğünü korumak için verdiği tepki farklı oluyor. Burada genel hatlarıyla anlattığımız bu konuyu merak edenler için 2015 yılında Oscar ödülü de alan harika bir animasyon yapıldı. İsmi İnside Out (Ters Yüz). Filmi merak edenler buradan inceleyebilirler: http://www.imdb.com/title/tt2096673/
Bu filmi örnek vermek istedik çünkü tam da filmin ana teması “duygular var ve hepsi gerçek. Üzüntü de mutluluk da korku da. Ve hepsinin olması gerekiyor.” Fark ettiniz mi bazen çok mutlu olmak için sizi gerçekten çok üzmüş bir durumdan kurtulmanız gerekiyor. Ya da sizi çok korkutan. Sizi tiksindiren bir durumun yok olması da bazen mutluluk sebebi olabiliyor. İşte bu film üzerinden düşününce şöyle bir soru soru sorabiliyor insan.
Gerçekten çok daha mutlu olacağımız birisini bulmak için mi bazen kırılıyoruz? Gerçekten çok mutlu olacağımız birisini önceki tecrübelerimizden dolayı her tepkimizi hesaplayıp ona göre adım attığımız için mi kaybediyoruz? Karşımızdaki insanları çoğu zaman korkularımızla mı yoruyoruz? Ve sorular soruları doğurabilir. Farkına varılması gereken şey belki de çok basit mutlu olmak için çabalıyoruz. Tek gayemiz bu ve mutlu olmak için önce duygularımızın farkına varmalı, onları olduğu gibi kabullenmeliyiz. İyileri de kötüleri de ve hatta bize acı verenleri de. Belki de ancak o zaman gerçekten ve içten sevebilecek, karşımızdakine anlık tepkilerle zarar vermeyecek ve duygusal ilişkilerimizi yoluna koyabileceğiz.
Sonrası ise çok kolay. Artık kendinizi hazır hissettiğinizde, gerçekten sevmeye hazır olduğunuzda ve hatta evlenmeyi düşündüğünüzde sizi eÇift’te bekliyor olacağız. Çünkü tam da kişiliğinize en uygun adaylarla tanışmanızı sağlıyoruz. Vakit kaybetmeyin. Aşk burada başlar!