Dijital çağlarda aşk zamanlarını yaşıyoruz diye romantizmin köşe taşı gerekliliklerini unutuyoruz sanılmasın. Aşk, onu ifade biçimlerini değiştirsek bile yüzyıllardır aynı güzelliğini saklıyor. Bundan 30 yıl önce de aşk aynı harika hissi veriyordu, bundan 200 yıl sonra yine aynı hissi verecek. Sadece yıllar önce aşk mektupları ile kendimizi karşımızdaki insan açıyorsak şimdi e-posta yazıyoruz, emoji gönderiyoruz. Ama aşk hep aynı aşk! M.Ö 1900lü yıllarda bir tablete yazılan aşk gibi…
Üzerinde yaşadığımız kadim toprakların ne kadar çok sırra, büyülü hikayeye ve efsanelere ev sahipliği yaptığının bir farkına varsak, ne kadar şanslı bir coğrafyada yaşadığımızı anlamamıza yetecektir. İşte o şansı anlamamız için bir gelişme daha oldu. Mezopotamya’da milattan önce 2300-2500 yılları arasında yaşamış Sümerli bir rahibe ile bir kralın aşkına ait dünyanın ilk aşk mektubu detaylarıyla okundu.
Aslında 1900 yıllarda Niffer Vadisi’nde yapılan bir kazı sonucu bulunan dünyanın ilk aşk mektubu çivi yazısı ile bir tablete yazılmış. Bu eseri şimdilerde sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görebilirsiniz.
Kazının yapıldığı dönem olan 1889-1900lü yıllarda, tablete yazılmış aşk mektubu sadece gün yüzüne çıkartılmış ve üzerinde yazılanlar okunmadan Osmanlı Devleti’ne teslim edilmişti. Bulunan diğer yetmiş bin levhanın arasında teslim edilen tarihi vesika aradan 58 yıl sonra dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez Ilmiye Çığ ve Hatice Kızılay tarafından tercüme edildi.
Tabletin yazıldığı yıllar milattan önce 2300-2500 yılları. Enlil ismindeki Sümerli rahibe, Su-Sin isimli krala aşık olur. Yeni bir yılın kutlandığı Sümer bayramında bir şekilde tanışan rahibe ve kral mutlu sonla biten bir evliliğe adım atarlar. Hep aşıklar kavuşamayacak değil ya!
İşte o gün kralına duyduğu aşk ile Rahibe Enlil bir aşk şiiri yazar bu tablete. Gerçek bir sevginin ve içten gelen bir aşkın sembolü olarak kabul edilen bu şiir sarayda ve halk arasında o kadar çok sevilir ki şarkı olarak bile bestelenir. Halk arasında dilden dile dolaşır. Daha fazla meraklandırmaya gerek yok belki de. O yüzden gelin aşk mektubunda neler yazıyor ona bakalım.
Güveyi, kalbimin sevgilisi,
Senin güzelliğin fazladır, bal gibi tatlı
Beni büyüledin,
Senin önünde titreyerek durayım,
Güveyi, seni okşayayım,
Benim kıymetli okşayışım baldan hoştur,
Bağışla bana okşayışlarını,
Benim beyim tanrım,
Benim beyim baygınlığım,
Enlil’in kalbini memnun eden Su-Sin’im,
Bağışla bana okşayışlarını.
İşte aşk yüzyıllar sonra bile olsa varacağı yere ulaşıyordu. Bu tablet de öyle bir şey. Suyun akıp yatağını bulması gibi bizlere ulaştı. Peki siz aşkınıza kavuştunuz mu?
Henüz sen de aşkına kavuşamadıysan, uğruna şiirler yazacağın o özel insanı bulamadıysan bu kez vakit kaybetme. Hemen ücretsiz bir şekilde eÇift’e üye ol. Çünkü aşkın size ne zaman geleceği belli olmaz. Yüzyıllar öncesinde bir Sümer Bayramı’nda gelen aşk, bu kez sizi eÇift’te bulabilir!