Evlilik, yetişkin bir insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Öyleki çoğu insan bunun hayatının en önemli ve heyecan verici deneyimi olduğunu ifade etmektedir. Her ne kadar bizim kültürümüzde evlilik öncesi nişan yüzüğü takılsa da, evlilik anında takılan alyans çok daha büyük sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Peki neden alyans taktığımızı hiç merak ettiniz mi?
Alyans ismini verdiğimiz evlilik yüzüğünün ilk ortaya çıkışı ile ilgili farklı efsaneler olsa da temelinde bağlanmak ve sonsuzluk yatıyor. Geometrik olarak daire şeklindeki tasarlanan yüzüğün derin ve öz anlamı bu şeklin sonsuzluğu temsil etmesi. Yani evliliğin ancak yaşamla birlikte sona ermesine dair kutsal bir temenni ve bizce manası oldukça da değerli bu açıdan.
Antik çağlarda sadakatin de sembolü olarak kullanılan alyansların sol eldeki dördüncü parmağa takılmasının nedeni ise kalbe doğrudan giden damarların bu parmaktan geçtiğine dair olan inanıştır. Yani işin aslına bakarsanız günümüzde neredeyse bir temel ihtiyaç gibi sunulan tektaş yüzükleri, çok karatlı mücevherleri bir kenara bırakırsak evlilik alyansının çok derin ve çok saf bir inanışla ortaya çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Elbette modern çağın ve kuyumculuk sektörünün gelişmesiyle buna biraz lüks anlayışı eklenmiş. İlk olarak Avrupalı prenslerin, prenseslerine elmas yüzük hediye etmesi ile başlayan bu süreç, altın, gümüş ve pırlanta ile yolculuğuna devam etmiş. Yoksa ilk evlilik alyansları çiçeklerden, ağaç dallarından bile yapılıyormuş. Belki de bu o zamanlar çağımızın insanının anlayamacağı bir derinlikte evliliğe duyulan inançtan kaynaklanıyordu. Ya da zamanla karşınızdaki insana verdiğiniz değerin daha büyük maddi varlıklarla gösterileceğine dair enteresan bir görüşe evrildi insanlığın bakış açısı. Bunları bir kenara bırakırsak aslında hepsinin ortak noktası evliliğe yüklenen o özel anlam.
Çünkü gerçekten hayatta iki insanın birbirleri ile uyuşması, yaşamlarının geri kalanını bir arada yeni bir hayat kurarak devam ettirebilmesi kadar mucizevi çok az şey vardır. Evlilik, neslin devamı, aile olma ve topluma katılma gibi temel insani ihtiyaçların yanında iki insanın duygusal olarak tatminidir de. Galiba alyans takmamızın en büyük nedenlerinden biri bu. Yani o yüzüğü parmaklarımıza geçirirken sanki, sana ve senin sevgine ihtiyacım var, seninle olmak istediğimi her gün kendime hatırlatmak için bu yüzüğü takıyorum der gibiyiz. En azından hala evliliğin bu kadar kutsal ve özel bir şey olduğuna dair derin bir inanış içerisindeyiz.
Bunun yanında nasıl bir okulu bitirdiğinizde bir diploma alıyor ya da herhangi bir ehliyet gerektiren konularda sınavlar geçtikten sonra bir yetkinlik belgesi alıyorsak, alyansta hayatımızın geri kalanını karşımızdaki insanla geçirmeye karar verene kadar geçirdiğimiz evreyi başarıyla atlattığımızın bir göstergesi sanki. Yani bir nikah defteri kadar evliliğin herkese duyurulması. Yüzüksüz kalan diğer elin yüzüklü bir el ile tamamlanması. Hepsinin sonunda sevginin rozeti bile diyebiliriz.
Peki siz hala bu harika duyguyu yaşamadınız mı? O tepsilerde kırmızı kurdelalar ile gelip, ailenin en büyük ve saygı duyduğunuz insanı tarafından birbirinize söz vermediniz mi? Ya da aday adayı ile bile tanışamadım mı diyorsunuz. Haklısınız, evlilk ciddi iştir. O özel kişiyi bulmakta. İşte tam bu noktada emin olduğumuz bir konu var o da doğru insanı eÇift’te bulacağınız. Seviyeli ve ciddi ilişki arayan nitelikli bekarların buluştuğu www.eCift.com ‘a hemen ücretsiz üye olabilirsiniz. Çözeceğiniz bilimsel kişilik analiz testi sayesinde karakterinize en uygun kişiyi kolayca bulabilirsiniz.
Haydi evlilik gibi harika bir duyguyu yaşamadan hayatınızı tüketmeyin.