Özel günlerde verilebilecek en zarif hediyedir çiçek. Ancak her çiçek, her durumda verilmez ve hepsinin bir anlamı vardır.
Çeşitli kaynaklara göre çiçeklerin dili, ilk kez 17. yüzyılda İstanbul’da oluşturulmaya başlandı. 1716 yılında eşiyle birlikte İstanbul’da yaşayan İngiliz Lady Mary Wortley Montagu tarafından bir araya getirilen bu çiçeklerin anlamları İngiltere’ye götürüldü. Çiçeklerin taşıdıkları anlamlara ilişkin Fransa’ya da sıçrayan merak, kısa sürede 800 çiçeğin anlamının belirlenmesine ve tüm dünyada ortak bir çiçek dili oluşmasına yol açtı.
İşte bazı çiçeklerin anlamları…
AĞLAYAN GELİN ÇİÇEĞİ: Hayata veya beraberliklerdeki isyanı dile getirir.
GÜL (KIRMIZI): “Seni seviyorum; ihtirasla bağlıyım sana!”
HANIMELİ: “Sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürecek.”
HERCAİ MENEKŞE: “Beynimi işgal ediyorsun; ama ben bu durumdan şikayetçi değilim…”
LALE (SARI): Umutsuz aşkı ifade eder
GARDENYA: “Beni unutma; gerçek aşkımsın…”
PAPATYA: Temiz bir kalbin simgesi.
KARANFİL (KOYU KIRMIZI): “Kalbimi kırdın!”
GÜL (KIRMIZI & BEYAZ): “Seninle birlikte olmak istiyorum.”
LALE (KIRMIZI): “Aşkımı itiraf etmek istiyorum!”
MENEKŞE (MOR): “Düşüncelerimi zaptettin!”
YASEMİN: “Güzel ve çekicisin.”