Kadın soruyor: “Bir şey mi oldu?” Erkek kafasını sallıyor. Aslında söylemek istediği şeyler var, fakat cesaret edemiyor.
Bu durum hepimiz için tanıdık.
İşte erkeklerin yüzünüze söyleyemedikleri:
1. Arabada makyaj yapman öyle salakça görünüyor ki
Kadınlar rimel sürerken ağızlarını neden açarlar ki? Bu soruyu kendime her ışıkta soruyorum ve rakun gözlü olmaman için nazikçe frenliyorum. Fakat asla bir şey söylemem. Birincisi, sonrasında mükemmel görünüyorsun ve ikincisi, yoksa evden hiç çıkamayız.
2. Yastıklarımızdan nefret ediyorum
20 tane yastık! Bu kadar farklı renk ve desenlerdeki yastıkların koltuğumuzda ne işi var? Hem bunlar zekice bir plana göre düzenlenmişken, öylesine koltukların üzerine atılmış havası vermenin manası ne? Ayrıca, odadan çıkar çıkmaz arkamdan yastıkları kabartman gözümden kaçıyor sanma.
3. Bana dırdır etmekten artık vazgeç
Şeytan, satır aralarında yaşar. Alışveriş poşetlerini 5 dakikalığına kaldırıma bırakırım, yiyecekler ısınır. Markette 400 gr sipariş veririm, hemen arkadan bir ses gelir: “Yok, yok 500 gr! Kişi başı 125 gr. ” Peki, çeneni kapatsan nasıl olur? İklime iyi gelir…
4. Buz gibi ayakların beni her gece çileden çıkarıyor
Her gece buz kesilmiş ayak parmaklarını bacağımda hissetmek adeta bir su kurbağasının saldırısı gibi. Benim normal ısıda olmam, seninse dizlerinden itibaren donman, benim suçum değil ki. Aslında yatağa çorapla girmek asla kabul edilemez ama bu durumda görmezden gelebilirim.
5. Neden herşey planlanmalı?
Nereye gittiğimiz hiç önemli değil – ister göle ister tatile -, her şey iğneden ipliğe gözden geçirilmeli. Peki, esneklik nerde kaldı? Ya da bundan böyle detaylı tatil hazırlıkları yaparken ben de mi sorsam: “Eee – gişelerden önce mi sonra mı çocuk yapalım?”
6. Dedikodularından geriliyorum
En samimi arkadaşınla kavgalısın. Benim de bir şeyler söylemem gerekiyor. İşte bu tehlikeli: Bir hafta sonra siz yine sıkı fıkı olacaksınız, bense fikrimi söylediğim için şapşalınız olacağım. Hem ofis dedikodunuza gelince: İlgileniyormuş gibi kafamı sallasam da, gerçekte hiç dinlemiyorum.
7. Neden daha sık yemek yapmıyorsun?
Belki kulağa çok maçoca gelebilir, fakat işten eve döndüğümde seni ocak başında görmeyi seviyorum. Benim için daha sık bir şeyler kızartabilirsin, ben de bulaşıkları yıkarım. Tabii ki, haberlerden hemen sonra.
8. Biraz kaba olsana
İster sokakta olsun isterse telefonda budala bir çağrı merkezi çalışanı olsun; sen hep saygılı kalıyorsun. Oysa ben kızgınlıktan çoktan patlamıştım. Biliyorum, genetik veya iyi aile terbiyenle ilgili. Yine de küfret gitsin bir kere, gör nasıl rahatlayacaksın.”
9. Eşyalarıma dokunma
Sen topluyorsun ve ben hiçbir şeyi tekrar bulamıyorum. Bu beni delirtiyor. Ancak, benim belirli bir düzen mantığım var – senin asla anlayamayacağın.
10. Evet, bu elbise için fazla şişmansın
“Bu yakışır mı bana?” Erkekler bu soruya ne kadar kibarca cevap verseler de – hep kaybetmişlerdir. Bu yüzden şunu söyleyebilmek isterdim: “Evet, bu kotun içinde popon devasa duruyor. Ama ben seni olduğun gibi seviyorum.” Bir daha da hiç bu tür sorulara muhatap olmamayı diliyorum.
11. Seninle koşuya çıkmak istemiyorum
Ben yürüyorum, sen hızlı hızlı soluyorsun. Çift olarak koşmak romantik olabilir, ama zevkli değil. Bırak ben hızlıca koşayım, sonra sen de yanıma duşun altına zıpla. Bu hem romantik, hem eğlenceli.
eÇift – Aşk Burada Başlar.
