Aşk dediğin biraz romantizm ister. Ağaçlar, kuş sesleri, deniz, kum, güneş ve romantizmin nirvanaya ulaştığı ay yaz! Belli bir dönem olsa bile dertlerden, yoğun iş temposundan sıyrıldığımız, insana yaşam enerjisini veren o güzel mevsim geldi. Genel olarak herkesin kafasında yaz denildiğinde efsane yaz aşkı gelir. Bazen unutulmayan, bazen kısa kaçamak gibi tatil süresince süren bu aşk uzun vadeli, ciddi bir ilişki olabilir mi? Yaz aşkları sürdürülebilir mi? Uzun bir ilişkiye dönebilir mi?
Güneş sıcaklığını yoğun hissettiğimiz aylarda, tabiat adeta bir düğün havasına dönüşüyor. Kendimizi çok daha enerjik, neşeli, mutlu ve güçlü hissediyoruz. Peki, güneşi neden bu kadar çok seviyoruz, hiç düşündünüz mü? Bu hızlanmış hayat neşesinin tek nedeni, biyokimya. Güneşi gören bedenimizden beynimize şu mesaj gidiyor: Üzerindeki ölü toprağını at, şimdi kendine gelme zamanı! Böylece, moral yükselten hormonlar olan “serotonin”, “noradrenalin” ve “dopamin” salgılanması hızlanıyor. Bu hormonlardan kanımızda ne kadar çok bulunursa, o kadar zinde ve neşeli oluyoruz.
Yapılan araştırmalar, cinsel yaşamın mevsiminin yaz ayları olduğunu gösteriyor. Çünkü insanlar sekse çağrıyı genellikle koku ve görüntüyle yapıyor. Yazın erotik, görsel uyarılar ön plana çıkıyor. Güneş ışıkları kesildiği zaman mutluluk ve seks hormonları olan serotonin, depamin, oksitosin ve testesteron seviyeleri düşüyor, insanlar daha mutsuz ve isteksiz oluyor. Avusturya’ daki araştırmada, güneş ışığında üreyen D vitamini seviyesi ile cinsellik hormonu testosteron seviyesinin bağlantılı olduğu saptandı.
Çoğu insan yaz ayında yaşanan aşkın ömrünün kısa olmasından yakınıyor. Çünkü kalıplaşan fikir yaz aşkının kısa sürmesi, tatlı bir kaçamak niteliğinin ötesine geçememesinden kaynaklanıyor. Yazın tatilde tanışıp evlenen kişileri duyduğumuzda hepimiz de bir şaşkınlık meydana geliyor. Yaz aşklarının ileriye dönük olması tamamen hormonlardan sıyrılıp, karşılıklı yaz ayı sonrası değerlendirmesi ile anlaşılır.
Yaz aşkı yaşayanlar, tatil dönüşü gerçek hayatlarında da görüşmek istemeliler. İki taraf da buna istekliyse normal hayatlarında görüşmeleri bu ilişkinin kaderini belirleyecektir. Hislerini yeniden gözden geçirmeliler. Normal ortamda da aynı duyguları hissedip hissetmediklerini test etmeliler. Yazın yaşadıkları aynı hisler, romantizm duygusu, tutku devam ediyorsa demek ki bu gerçek aşktır. Sonuç olarak; bu aşkın yaz ayından ibaret olmadığı, uzun vadeli, ciddi bir ilişkiye döneceğini her iki tarafta anlamış olacaktır.
Unutulmaz anlar yaşayacağınız bir yaz daha sizi bekliyor. Gezin, eğlenin, güneşin keyfini çıkarın ve aşık olun! Yaz aşkı yaşarken de dikkat edin! Unutmayalım ki mutlu sonla biten yaz aşkı sayısı oldukça azdır. Kendinizi üzmeden, hayatınıza heyecan ve neşe katacak yaz mevsimini mutlu geçirmenizi diliyoruz!