Gomofobi ; evlilik korkusu olarak adlandırılan, kişinin ailesinden veya çevresinden şahit olduğu negatif bilgilerin sonucu oluşan bir korkudur. Uzmanlara göre psikolojik olarak yaşanan bir bağlanma korkusudur.
Toplumda birçok kişi için birine bağlanmak, onun fikirleri ve varlığı ile aynı hayatı paylaşmak oldukça zorlayıcı bir deneyim olarak görülür. Bu bakış açısı da kişiye yalnızlığa sürükler. Evliliğin büyük bir sorumluluk olması korkutucu gelebilir. Çünkü evlendikten sonra hayatı artık iki kişilik yaşamaya başlarsınız. Eşinize ve çevrenize olan sorumluluklarınız artar. Çoğul düşünüp hayata dair maddi ve manevi ne varsa ona göre adım atmanız gerekir.
Özellikle ailesinde mutsuz evliliğe şahit olan kişilerde bu sorunun ortaya çıkması daha olasıdır. Yaşanan olumsuzluklar, tartışmalar, dargınlıklar kişiyi yalnız yaşamanın daha huzurlu olduğu sonucunu çıkarmasına sebep olur. Çoğu zaman zaman aşık olduğu halde evlenmekten kaçan insanların varlıklarına şahit olmuşsunuzdur. Bu tür kişilere doğru ve etkin bir yaklaşımda bulunmak önemli. Baskı kurulması, ısrar etmek o kişiye sizden uzaklaştıracaktır.
Mutlu bir ailede büyüyen bir bireyin bu korkuyu yaşaması da muhtemel. Mutlu ve harika bir çocukluk geçirmiş kişi mükemmeliyetçi bir düşünce yapısında olacaktır. Karşı tarafta da bu özelliği arayacağından bir süre sonra umutsuzlukla birlikte bu korkuda tetiklenebilir. Daha iyi bir eş bulma, daha iyi bir hayata sahip olma düşüncesi kişiyi yalnızlaştırır.
Bu korkuyu besleyen bir diğer unsurda çevre baskısı. Evlendikten sonra yolunda gitmeyen bir evliliği bitirmeme konusunda baskı göreceğini bilen biri rahat olamaz ve kendisini büyük baskıya sokacak bir kararın altına imza atmak istemez.
Sevdiğiniz kişi eğer bu sebeplerden ötürü evlilik sendromu yaşıyor ise yapmanız gereken ilk hamle anlayışlı olmanız. Paylaşımın ne derece önemli olduğunu ona göstermelisiniz. Bu korkuyu aşmak için öz güvenini yerine getirmesinde yardımcı olmalısınız. Ona korkulacak bir durumun olmadığını, özgürlüğünün ondan alınmayacağını, anlaşmazlık durumunda karşılıklı karar alınarak herkesin hayatına devam edebileceğini benimsetmelisiniz.
Kafasında ne tür belirsizlikler varsa hepsini tamamen ortadan kaldırmalısınız. Evlendikten sonra hayatın monotonlaşmayacağını, aksine belirli bir rutinin hem özel hem de iş hayatında istikrarın anahtarı olduğun fikrini ona aşılamalısınız. Size tamamen güvenebileceğini bilmeli ve evlilik denen bu uzun yolda her daim omuz omuza yol alacağınıza inanmalı. Gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.
Sevgili eÇift üyeleri siz aşkın en güzelini ve eşsiz olanını hak ediyorsunuz. Olası bir durumda lütfen makalemizde bahsettiğimiz gibi sevdiğiniz kişi için mücadele edin ve onu kazanmayı başarın. Siz aşkınız için emek verirseniz o da sizi mutlu edecektir.
Aşk ile kalın!