Kadın ve erkek arasındaki çatışmalar geçmişten günümüze her zaman büyük tartışmalara sebep olmuştur. Biyolojiden tutun, duygusal dünyalara kadar birbirinden iki farklı yapıya sahipler. Aslında böyle olması bir bakıma harika. Diğer türlü hayat çok sıkıcı olurdu. Peki bu farklılığın herkes tarafından kabul görmesine rağmen neden hala bir üstünlük kurma çabası devam ediyor? Bir hata mı var ortada ? Eğer varsa hangi taraf sizce daha suçlu ? Gelin biraz bu diyalektiğin derinine inelim.
Düşünce Yapısı ve İşlevselliği!
Kadınların daha detaylı düşünebildiği, olayları daha geniş bir açıdan ele alabildikleri, aritmetik gerektiren işlemlerde daha dikkatli oldukları su götürmez bir gerçek. Ama bu demek değil ki erkekler dikkatsiz, sığ düşünen, toplama ve çıkarmayı bile zar zor gerçekleştirebilirler. Sonuçta her ikiside aynı türe mensup canlılar. Cinsiyet faktörü bir tarafı süper zeki diğer tarafı daha az zeki olarak ayırmaz. Erkekler ile kadınların düşünce yapısındaki en temel farklar sabır ve merak!
Kadınlar herhangi bir konuda sabırla bütün alternatifleri düşünüp en doğru yolu seçmek için çaba sarf ederler. Erkekler ise mantıklarına yatan ilk seçeneği direkt eyleme dökerler. Nasılsa doğru budur başka bir alternatif olsa da fayda sağlamaz şeklinde düşünürler. Spesifik durumlar tabiki farklılık gösterebilir ama burada daha genel olarak bahsediyoruz.
Dedikodu Değil Bilgi Alışverişi!
Kadınlar birbirleri ile daha fazla etkileşim halindedir. Beğendiği kıyafet, başından geçen ufak bir olay, sevdiği yemekler, kitaplar gibi detayları ve görüşlerini birbirleri ile daha çok paylaşırlar. Bu paylaşımlarda o an ki ve sonrasındaki ruh hallerinin de belirtilmesi elzemdir. Erkeklerde ise durum biraz daha genel konular üzerinden dönmektedir. Hobiler veya ilgi alanları üzerinden detaya fazla inilmeden düz bir şekilde paylaşımlar olur.
Kadınların yaptığı iddia edilen bir hususa daha dikkatinizi çekmek istiyorum. O da ‘’Dedikodu!’’ Örneğin, bir kadın eskiden çok yakın olduğu arkadaşıyla arasının bozulduğunu ve bu durumun geçmişten günümüze etkilerini, onun hatalarını, doğrularını, kendi ruhsal durumunu yani bütün herşeyi eksiksiz anlatır. Erkek ise sebep-sonuç ilişkisi dışında eskiye dair pek detay vermez. Çünkü yaşanılan negatifliğin yükünü daha kestirme yollardan üstünden atmak ister. Kadın paylaşarak azaltır erkek ise kendi içinde meseleyi çözmeye çalışır.
Şu gerçeği herkes bilir ki bir derdiniz olduğunda en yakın arkadaşınız kadın ise en ince ayrıntısına kadar olayı özümser ve öyle tavsiyelerde bulunur. Erkek ise az ama öz nüveler ile çareler üretir. Erkeklerde kadınlar gibi herhangi bir durum karşısında duygusal çalkantıları fark eder. Ama o duygusal olayların içine dalıp, sağ salim geri çıkma konusunda kadınlar bir adım önde!
Erkeklerde Ağlar!
Duyguları saklamak kadar bir insanı yoran ve tüketen başka bir eylem olamaz. Beyler bu konuda biraz daha açık fikirli olmalısınız. Mutluluklar paylaşarak çoğalır, dertler paylaşarak azalır. Göz yaşı dökmek duygusal bir belirtidir. Zayıflık olarak görenlere lütfen aldırmayın. Herkesin travması farklıdır.
Doğru Sinyaller ve Sade Anlatım!
İletişimde yapılan en büyük hata aşırı dolaylı anlatım ve mesajın alıcıya anlamının çok dışında iletilme çabası. Kadınların çoğu farkında değil ama kinayeli anlatım dillere pelesenk olmuş. En ufak bir anlaşmazlıkta ters anlatım ile erkeğin kafasını karıştırıyor. İletişim sekteye uğrayınca da klasik mevzuların başlaması kaçınılmaz oluyor. Erkeklerinde bu hususta empati yeteneklerini geliştirmeleri gerekir.
Kadınlar ne söyler veya söylemez. Erkekler ne anlar veya anlamaz. Bu durum daha uzun yıllar sürecektir. Neyse ki eÇift üyelerini eşleştirirken yüksek uyuma sahip kişileri önerilerde gösteriyor. Biraz çaba ve emekle sağlıklı bir ilişki hiçte uzak değil.