İnsan ilişkileri dinamiktir. Bir gün süper anlaştığınız biriyle, bir başka gün saç saça kavga ederken bulabilisiniz kendinizi. Aynı durum duygusal ilişkilerde içinde geçerli. Ancak, sorunları tartışarak çözmeye çalışmak sizi hiçbir sonuca ulaştırmaz. Aksine, arayı açıp ilişkinizin bozulmasına sebep olur.
Yorgun, stresli, üzgün olduğunuz anlarda nadiren kavga ediyorsanız, bunu normal kabul edebiliriz. Ancak, olur olmaz konularda sakin sakin konuşmak yerine sık sık tartışıyorsanız bunu değiştirmek için farklı bir bakış açısı edinmeniz gerekir.
Öncelikle, tartışma hakkında yanlış bilinenleri düzeltmek gerekiyor.
Tartışmalar gerçekleri açığa çıkarmaz: Kızıp söylediklerinizi sakınmadan tartışmak, gerçekleri açığa çıkarmaz. Genellikle, kızgın ve üzgün anlarımızda karşımızdakini de üzmek için aslında pek de doğru olmayan şeyler söyleriz. Böylece işler iyice çığırından çıkar.
Yakın çevrenize istediğiniz gibi davranamazsınız: Ailemiz, yakın arkadaşlarımız hayatımızın önemli bir parçası ve en büyük destekçilerimizdir. Tam da bu sebepten onlara karşı tavırlarımızı kontrol etmemiz gerekir. Birçok kişiye göre daha anlayışlı olsalar da bu size istediğiniz gibi bağırıp çağırma hakkı vermez.
Kavga ve tartışmalar kontrolünüz dışında değildir: Ne kadar üzgün de olsanız, söylediklerinizden kendiniz sorumlusunuz. Aklınız başınızda değilken, duygularınıza kapılıp tartışma başlatmak aslında kontrol edebileceğiniz ve önleyebileceğiniz bir durumdur.
Önce onlar bağırıyor olsa da size tartışma hakkı vermez: Sevgiliniz, eşiniz, arkadaşınız olsun, biri size kızgın olduğunu farklı şekilllerde dile getirdiğinde aynı şekilde karşılık vermeniz gerekmez. Bağıran birine sakin cevap verip tartışmaya katılmamak sizin kontrolünüzdedir.
Sebebi ne olursa olsun, tartışmak ya da kavga etmek iletişimsizliğin göstergesidir. Bu sorunu çözmenin, kendi kontrolünüzde olduğunu kabul etmeniz sizi çözüme bir adım daha yaklaştıracaktır. Öncelikle, tartışmaya katılmamak gerekiyorsa cevap vermeyip oradan ayrılmak, tartışmanın büyümesini engeller. Karşınızdaki tartışarak bir yere varamadığını anladığında daha sakin bir şekilde duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. İletişimin en önemli unsurlarından biri, karşınızdakini anlamaya çalışmaktır. Yalnızca kendi sorununuzu değil, karşı tarafın rahatsızlığını da anlayıp çözmeye çalışmanız gerekir. Çözümleri beraber üretmeye çalışın ve çözemediğiniz noktalarda yakın çevrenizden güvendiğiniz kişilerle konuşup destek isteyin. Unutmayın, çareler hiçbir zaman tükenmez, iki kişinin anlaşamadığı bir konuya üçüncü br kişi farklı bir görüş sunarak çözüm getirebilir.
Böylece çok daha sakin ve mutlu olduğunuzu gözlemleyebilir, daha verimli ve güzel bir ilişki yaşayabilirsiniz.
eÇift – Aşk Burada Başlar.
