Afrodizyak eÇift Güncel Ruhun Gıdası Şifa Niyetine Yaşam

Sevenlerin En Büyük Korkusu: Reddedilmek Mi?

İnsan olarak doğuştan sevilmek ve kabul edilmek isteriz. Bir topluluğa ait olma duygusu, hayatta kalmak için temel bileşenlerden biridir. Asla tecrit altında yaşamak istemeyiz. Bugün reddedilmek, bu dijital teknoloji çağında, ne kadar az ilişki kurduğumuz göz önüne alındığında eskisi gibi değil.

Sosyal medyada bir paylaşım yaptığımız anda, aslında görülme ve bağlantı kurma isteğimizi bilinçsizce yayınlıyoruz. Ancak, Instagram’da bir selfie ya da Facebook gönderisi paylaştığımızda, beğenilerin ya da yorumların sayısı istediğimiz gibi olmadığında hayal kırıklığına uğradığımızı, görmezden gelindiğimizi ve geride kaldığımızı hissediyoruz.

Daha sonra kendimizi suçluyor, suçluluk duygusuyla kıvranıyor, aşırı hesap verilebilirlik ve gelecekle ilgili umutsuz düşünceler ortaya çıkıyor. Romantik anlamda reddedilmek, en savunmasız olma eğiliminde olduğumuz ve ruhumuzun kırılganlığının ortaya çıktığı yerdir.

Peki reddedilme duygusu ile nasıl başa çıkılır? Duygusal ve zihinsel kargaşanın çözülmesine ve duygularınızı yeniden dengelemenize yardımcı olmak için sizlerle bazı yöntemler paylaşacağız. Böylece reddedilme duygunuz, yaşamın en olumlu hediyelerden biri olabilir.

Reddedilme korkunuzla yüzleşin

Yirmi beş yıl süren evlilik ve çocuk sahibi olduktan sonra, “seni artık sevmiyorum” denmesi, şefkatli kalbiniz için delici bir hançer gibi hissettirir. Psikolojik darbe, fiziksel ağrılar hissetmenize bile neden olabilir.

Reddedilme duygusunu kabul edin

Reddedilme acısının üstesinden gelmek için, acıttığını hissetmek normaldir diye düşünmelisiniz. Gerçekten de etkilenmemiş gibi davranmayı bırakın. Hissettiğiniz keskin, ağır duygusal ağrının, herhangi bir fiziksel acı kadar geçerli ve gerçek olduğunu kabul edin. Ne hissettiğiniz ve tecrübe ettiğinizle ilgili duyguların üzerini kapatmaya çalışmak size zarar vermekten çok daha fazla zarar verecektir. İçinizde hissettiğiniz adaletsizliği tanımlayan sesi dinleyin. Kendinize zaman verin. Bu sesin konuşmasına ve duygusal yaralarınızı sarmasına izin verin.

Hislerinizi dinleyin

Bunu yapmazsanız, bu duygusal enerji, çocuğun dikkatini çekmek için sürekli olarak annenin eteğini çekiştirmesi gibi sizi çekmeye devam edecektir. İç sesiniz öfke, üzüntü, kayıp ve yalnızlık duygularını dinleyin. Artık yenilmez olduğunuzu hissetmeye başlayarak ve duygularınızın akmasına izin vererek, sadece rahatlama hissetmeye başlayacaksınız.

Derin düşünceleri terk edin

Arkadaşlarınız gözlerini yuvarlıyor ve beşinci kez onlara tüm hikayeyi anlattığınız zaman iç çekiyorsa, hayalinizdeki işin görüşme sürecinde size nasıl haksız davranıldığını ayrıntılarıyla anlatıyorsanız, artık değişim zamanı gelmiş demektir. Hem kendinizin hem de arkadaşlarınızın zamanını ve enerjisini boşa harcıyorsunuz. Bunun yerine eşinizin, ailenizin ve arkadaşlarınızın yardımını almanız gerekir.

Dikkatinizi verimli aktivitelere odaklayın
İçinizdeki enerjiyi iyiye kanalize eden, zihninizi meşgul eden ve ruh halinizi değiştiren bir şey seçin. Fiziksel aktiviteler harika örneklerdir. Spor yapın, dans edin, müzik dinleyin, trekking yapın ve öğle tatilinde ya da işten sonra arkadaşlarınızla bowling oynayın. Sizi, amaçlarınıza katkıda bulunmaya iten, reddetme deneyiminizle ilgili olmayan küçük bir hobi edinebilirsiniz. Evinizi yeniden dekore edebilir, yeni bir resme başlayabilir ya da yeni bir dans kursuna gidebilirsiniz.

Kendinizi onarmak için zaman verin

Çaresizlik istasyonunda durduysanız, trene binmeyi umuyorsanız ve tren yanınızdan geçip gitmeye devam ediyorsa, bazen yapabileceğiniz en iyi şey bir süre her şeyi bırakmaktır. Biraz dinlenin. Zihnininiz ve düşüncelerinizin nefes almasına izin verin. Dikkatinizi en azından kısa bir süre için reddedilme riskine sokmayan faaliyetlere ve fırsatlara yöneltin. Dinlenme süreleri boyunca, egzersiz yaparak hem bedeninize hem de ruhunuzu onarın.


Reddedilme tanımına ve deneyiminize farklı bir anlam verin

Stanford Üniversitesi’nden Carol Dweck ve Lauren Howe tarafından yapılan birçok araştırma, aşık olan ve reddedilen sabit zihniyete sahip bireylerin, reddedilmenin olumsuz etkilerini daha uzun süre yaşadıklarını ortaya koymuştur. Kişilerin değişmeyeceğine inanan katılımcılar, reddedilmenin olumlu bir değişim veya büyüme için bir fırsat olabileceğini düşünmek yerine, reddedilmeyi kendi kişisel kusurlarına bağladılar.

Bu kusurların kalıcı olduğuna inanıyorlardı ve gelecekteki ilişkilerini sürekli olarak nasıl etkileneceği konusunda da endişeliydiler. Eğer reddedilme ile karşı karşıya kaldığınızda sorunların kaynağının kendiniz olduğunu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz. Ancak bu doğru değil.

Yeni olasılıklara bir şans verin
Reddedilme olasılığınız olan durumlarda yukarıdaki soruları kendinize sorun. Böylece çok daha geniş düşünmeye başlayacaksınız ve olgunlaştığınızı fark edeceksiniz. Bu deneyimden sonra, kendiniz hakkında ne öğrendiniz ve ne keşfettiniz? Bu deneyimden neler öğrendiniz?

Şimdi daha önce göremediğiniz hangi fırsatları görebilirsiniz? İlerlemeye ve yeni bir sayfa açmaya hazır hissettiğinizde, aynı yöne tekrar mı gidersiniz, yoksa döner misiniz? Bu sefer farklı şeyler yapabilir misiniz? Bu sorgulamalar, gelişmeniz için size bir kapı aralar. Reddedilme, aslında, yeni olasılıkların görkemli bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayabilir.

Her zaman yeni fırsatların kapınızı çalabileceğini unutmayın! eÇift ile yeni insanlar ile tanışıp yeni aşklar bulmanız mümkün. Tek yapmanız gereken ücretsiz profil oluşturmak. Gerisi www.ecift.com büyüsü ile hal olacak!

Kaynak