Aşık insanın vücudu çok değişik safhalardan geçer. Bunu yaşayan farketmez ama aslında çok barizdir.
Aşk, insanın hormon seviyeleriyle tam bir çorba yapar ve iştah kesen, mutluluk duygusunu kat kat arttıran bir etki oluşur. Stres hormonları; testosteron ve adrenalin salınır. Bir de üstüne dopamin geldi mi ne iştah kalır ne de açlık hissi.
Aşık bir insan mutlulukla beraber stres ve acı da çeker. Vücut tam gaz çalışır ve kan dolaşımı hızlanır. O kadar çok kalori yakılır ki, 3 gün süren bir aşk bile kilo verdirebilir.
Tüm bu Aşk Diyeti, siz farkında olmadan gerçekleşir. Ancak, bir süre sonra bu mutluluk, umutsuzluğa ve güvensizliğe dönüşebilir. İşte o zaman da tam tersi kilolar hop diye geliverir.
Araştırmalar, fazla kilolar ile depresyon arasındaki ilişkiyi kısır döngü olarak nitelerken, uzmanların birçok depresyon vakasının tetikleyicisi olarak aşk acısını göstermesinin bir sebebi var elbet.
Hüsran ve keder duyguları bizi ele geçirdiğinde iştah açan kortizol hormonu salgılanır. Yoğun duygusallık söz konusu olduğunda, örneğin aşk acısı çekerken, böbrek üstü bezlerimiz bu hormonu serbest bırakır. Böyle bir durumda bir parça çikolata yedik mi, serotonin salgılanır ve mutlu hisler baş gösterir. Bu duyguyu biraz daha sürdürmek isteyip bir parça daha çikolata yedik mi, devamı su gibi gelir.
Yani aşkın zayıflatıcı günlerini geride bıraktıktan sonra dikkatli davranmak gerekir. Kırık kalbimizin sesini dinlerken çikolatada mutluluk aramak yerine aile ve arkadaşlarınızla vakit geçirebilir ya da yeni bir hobi edinebilirsiniz. Yapacağınız sportif faaliyetler çikolatada olduğu gibi serotonin salgılanmasını sağlar ve sizi iyi hissettirir. Hem de zor günleri atlatmak kolaylaşır, hem de bu durumu kilo almadan atlatırsınız.