Bir ilişkiye başladığınız zaman, sizi neler beklediğini bilemezsiniz. Ama hayatı o kişiyle paylaşmak istediğinizden eminseniz karşılaşacağınız bir takım engelleri en az zararla bertaraf etmeye çalışırsınız.
Diyabet de bu durumlardan biri. Hastalıkla başa çıkmaya çalışanların sayısı maalesef gün geçtikçe artıyor.
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokronolojik Hastalıkları Prevelans Çalışması – II (TURDEP – II Çalışması) sonuçlarına göre Türk erişkin toplumunda diyabet sıklığı %13,7’ye ulaşmıştır.
Partneriniz diyabet gibi kronik bir rahatsızlığa yakalandığı zaman, bu hem ilişki hem de taraflar için fiziksel ve ruhsal açıdan zorlayıcı bir durum olabilir. Diyabet olan kişi için, günlük alışkanlıklarını değiştirmek ve sorumlulukların artması anlamına gelir.
Artık kilosuna dikkat etmek, yediklerinde seçici olmak, günlük inüsilin gibi ilaçlarını kullanmak ve egzersiz yapmak önemli bir zorunluluk halini alır. Diyabetin yol açabileceği komplikasyonların korkusu ile başa çıkmak da cabası.
Tüm bu zorunluluklar bir takım alışkanlıkların değişmesi anlamına geliyorsa kişinin durumu kabullenene kadar depresif davranışlar göstermesine ya da hastalık yüzünden kendini suçlamasına sebep olabilir. Bu noktada sağlıklı partnerin desteği ve tutumu çok önemlidir. Göstereceğiniz anlayış, onun korku ve endişeleriyle başa çıkmasına yardımcı olur ve hastalıkla beraber yaşama sürecine alışmayı hızlandırır.
Desteğinizi günlük yürüyüşlerine katılarak ya da doktor kontrollerinde yanında bulunarak gösterebilirsiniz. Ancak, dikkat etmeniz gereken, desteğinizi göstermeye çalışırken bunu katı ve kontrolcü bir şekilde yapmamaktır. İyi niyetli olsanız da onu daha çok sıkıp sizden kaçmasına sebep olabilirsiniz.
Glukoz seviyesinin çok yüksek ya da alçak olması ruh halinde de gel-gitlere sebep olur. Stres ve tartışmalar kaçınılmaz bir hal alır. Ama, herşeyi “diyabetten” diyerek geçiştirmek pek sağlıklı bir tercih değil. Hastalığı kabullenememe, gelececeğe dair endişelenme gibi diğer sebeplerin de olabileceğini hatırlayın ve bunları konuşun.
İletişim kurun: Birbirinize duygu ve düşüncelerinizi anlatın. Karşınızdakinin sözünü kesmeden dinleyin ve birbirinizden beklentilerinizi tartışın. Paylaşım, aranızdaki yakınlığı ve samimiyeti arttıracaktır.
Bilgi Toplayın: Diyabete dair bilinmesi gerekenleri, başa çıkma yollarını ve komplikasyonları hakkında profesyonel yetkililerden bilgi alın.
Hedef belirleyin: Bundan sonraki adımlarınızı beraber planlayın. Günlük hayatınızda yapacağınız değişikliklere beraber karar verin. Paylaşacağınız egzersizleri, hastalıkla baş etme yollarını belirleyin.
Destek alın: Aile ve yakın arkadaşlardan destek isteyebilirsiniz. Böylece uyum süreci daha hızlı ve kolay geçebilir. Hem de siz ve ilişkiniz üstündeki yük hafifleyebilir. Daha ciddi durumlarda profesyonel yardım , almak konusunda da tereddüt etmeyin. Unutmayın, ertelemek sorunu çözmez aksine büyütür.
Diyabeti ciddiye alın ama onu hayatınızın ve ilişkinizin merkezine oturtmayın. Bu durumu, ilişkinizi sağlamlaştırmak için fırsat olarak görüp zorlu sürece hızlıca uyum sağlayabilirsiniz.
Bundan böyle, tatlı yemeyin ama tatlı konuşun.