Ayrılık, her insan için çok zor ve atlatılması büyük psikolojik sorunlara dahi yol açabilecek bir konu. Her insanın kolayca baş edemeyeceği hatta yardım alması gereken önemli bir yaşam olayı. Çünkü bir arada bir hayatı paylaştığınız insanın gün gelip de en yabancı insandan daha yabancı olduğunu hissetmek herkesin kaldırabileceği kadar kolay bir duygu olmayabiliyor.
Bu konuda bugünlerde atılmış ve çokça kişi tarafından beğenilmiş bir tweet üzerinden yola çıkarak neden ayrılık hakkında konuşmuyoruz, hayat hep mutlu anlardan mı ibaret sorusunu sormak istedik. Bahsi geçen tweet şöyle diyor:
“Ayrıldığımız kişinin yerini hızlıca bir başkasının doldurabilmesi, ilişkilerde ne kadar yetenekli ve güçlü olduğumuzu göstermez. Yas yaşamaya ve hüzne cesaret edemediğimizi, bağlanma korkusuyla ilişkileri değersizleştirdiğimizi gösterir. İnsana değer vermek vedasına da özenmektir.”
Bu konuda aslında söylenecek birkaç şey var. Yasın süresi ne kadar olmalıdır? Eğer ki ayrılığın hüznünü on yıl yaşayacaksınız bu ziyadesiyle sağlıksız bir biçime dönüşebilir ya da ben hiç acı çekmeyeceğim diye karşınıza ilk çıkan kişiyi kendi mutluluğunuz için bir araç olarak kullanmak ne kadar doğru olacak? Bu soruları dışarıda bırakırsak evet, bir zamanlar sevdiğiniz kişinin vedasına özen göstermemek olabilir. Bu konuda her insanın acı ile mücadele etme yöntemi farklıdır önermesi de gelebilir, doğruluk ve haklılık payı yok değil; fakat bu durum kişiyi eninde sonunda mutluluk tuzağına düşürecektir. Bir insanın sürekli mutlu olması ideal ve sağlıklı olan değildir. İnsan dört farklı ve ana duygu etrafında yaşayan bir canlıdır. İnsan mutlu olduğu kadar üzgündür, endişelidir, korkar veya mutludur. Hayat bu dört bileşenin yarattığı basit bir işlem gibidir aslında.
Yani kısacası daha önce belirttiğimiz gibi bu sürecin ne kadar sürmesi gerektiğini belirlemek. Ki bu süre için bile bir sürü bileşen giriyor devreye. Biten ilişki bir sevgililik ilişkisiyse daha az yıpratıcı olabilir bir evliliğin bitmesine göre. Ya da biten evlilik sonunda ortada söz konusu çocuklar varsa, ayrılık daha da sancılı olabilir. Bu noktada herkesin tekil acısı başka süreçlere evrilmek durumunda.
Ama hepsinin sonunda ortak bir nokta var. Hayat devam ediyor. Hayat devam ettiği sürece de sevecek, yeniden aşık olacak ve hatta yeniden çocuk sahibi olacak kadar devam ediyor. Gidenlere yas tutup ağlamak neden? Eğer kendinize bu soruyu sormaya başladıysanız bile yeni bir başlangıcın eşiğindesiniz demektir.
Yeni bir başlangıç yapmak isterseniz de en doğru adres www.eCift.com ‘dur çünkü aşk burada başlar!