Bir ayrılığın ardından zaman durmuş gibidir. Ne yapacağınızı bilemez, acınızla başbaşa kalırsınız.
Kendiniz yaşamadıysanız bile, bu dönemden geçen arkadaşlarınızın “Kalbim acıyor” dediğini duymuşsunuzdur. Bu kalp acısının gerçek olduğunu biliyor muydunuz?
Naomi Eisenberger, Kaliforniya Üniversitesi’nde yaptığı çalışmalar sırasında duygusal acıların, vücutta fiziksel yansımaları olduğunu tespit etti. Fiziksel acı hisseden biriyle duygusal acı hisseden birinin beyin aktivitelerindeki benzerliği fark eden Eisenberger, acı eşiği düşük kişilerin duygusal ve sosyal durumlarda da daha yoğun acı hissettiğini belirtiyor.
Başka bir araştırma, kırık bir kalbin kalp krizi riskinin de daha yüksek olduğunu gösteriyor. 2000 kişi ile gerçekleştirilen araştırmaya göre, büyük bir kaybın ardından kalp krizi riski normal zamanlara göre 6 kat daha fazla. Ayrılığın ya da kötü bir sosyal deneyimin ardından ilk hafta özellikle dikkat etmek ve kalp krizi semptomlarını geçiştirmemek oldukça önemli.
Bu kadar bilginin üstüne Kırık Kalp Sendromu‘nun da gerçek olduğunu söylesek, inanır mısınız? Evet, “Kırık Kalp Sendromu” olarak nitelendirilen strese bağlı kardiyomiyopati gerçek.
Kalp kaslarının yoğun strese bağlı olarak zayıflaması durumu çoğunlukla kadınlarda gözlemleniyor. Bu yoğun stresin sebebi duygusal da olabiliyor fiziksel de.
Ayrılık gibi yoğun stresli bir dönemde gerçekleşebilecek kırık kalp sendromunun ilk 48 saati oldukça kritik. Kalp krizi, kalp yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıkların gözlemlenebildiğini belirten kardiyoloji uzmanları, durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Bu sendrom da diğer araştırma sonuçları gibi duygusal durumun fiziksel etkilerini kanıtlıyor. Siz siz olun, kendinizi fazla üzmemeye çalışın. Unutmayın, zaman tüm kötü deneyimlerin ilacıdır.
eÇift – Aşk Burada Başlar.