Halk olarak meraklı ve konuşmayı sever olduğumuzu söylesek sanırım kimse itiraz etmez. Peki dedikodu konusunda ne diyebiliriz?
Meraklı yapımızın doğası gereği dedikodu da günlük hayatın vazgeçilmezi. Kadın, erkek demeden büyük bir zevkle başkalarının hayatları hakkında edinilmiş bilgileri ilk fırsatta çevremizdekilerle paylaşıyoruz.
Bunu yaparken hiç sebep ya da sonuçlar hakkında düşünmüyoruz. Bazen istenmeyen sonuçlara sebep olan, ilişkileri bozan dedikodunun farklı farklı sebepleri var.
Yapılan araştırmalara göre çok dedikodu yapanların kaygı seviyeleri yüksek kişiler olduğu tespit edilmiş. Kendine güveni az kişiler, popüler olmadıkları gibi başkaları hakkında konuşarak hiçbir zaman güven kazanamaz ve kötü gözle bakılmaya devam eder.
İşte başlıca sebepler:
Üstün / iyi hissetmek için: Kendileriyle barışık olmayan kişiler, başkaları hakkında ahkam keserek, onları yargılayarak geçici bir süre için kendilerini iyi hisseder.
Can sıkıntısından: Paylaşacak özgün bir fikri ya da ilginç bir bilgisi bulunmayan kişiler, başkaları hakkında konuşarak ilgi çekmeye çalışır.
Kıskançlık / intikam: Bazı insanlar, sahip olmadıkları bir şey (popülerlik, yetenek, para, güzel bir ilişki gibi) sebebiyle hissettikleri kıskançlığı o kişi hakkındaki olumsuz şeyleri konuşarak dışa vurur.
Bir grubun parçası olmak: Daha genç yaşlarda gözlemlenecek bir durumdur. Bir gruba ait olduğunu göstermek, aynı sırrı ya da görüşü paylaşmak başlıca dedikodu sebeplerindendir.
Kızgınlık ya da mutsuzluk: Çeşitli sebeplerden dolayı hissedilen kızgınlık ya da mutsuzluk, başkaları hakkında kötüleyici tespitler sıralayarak rahatlama hissetme isteğine sebep olabilir.
Tüm bu sebepleri göz önüne aldığımızda dedikonun her zaman iyi niyetli yapılmadığını anlayabiliriz.
Dedikodu yapan birinin kötü niyetli olduğunu nasıl anlarım diyorsanız, kişinin başkalarını aşağılayarak kendini üstün çıkarmaya çalışmasını farkettiğinizde kötü niyetini de anlayabilirsiniz.
İnsanları, insan ilişkilerini anlamaya yönelik bir amaçla yapılan dedikodu ise genelde kötü niyetli değildir.
Hoşlanmadığınız bir dedikodudan kaçınmak için konuyu değiştirebilirsiniz.
Örneğin, “A” kişisi hakkında konuşan birine,
“A” hakkında çok fazla konuşuyorsun, bu ilginin bir sebebi var mı?
Konuya bir de “A”nın tarafından bakalım.
Sen neler yapıyorsun, biraz da kendinden bahset.
Bunları bırakalım, bugün ne yapacağımızdan konuşalım.
gibi cümlelerle bu konuyu konuşmak istemediğiniz gösterebilirsiniz.
Unutmayın, dedikodu çoğu zaman kişinin kendi güvensizliğini gösterir. Çok dedikodu yapan, kötü niyetli kişiler başkalarının güvenini kazanamadıkları için hep yalnız kalır.
O yüzden, dedikoduyu her ne kadar seviyorsanız da kendinizi düşünün ve arkanızdan konuşması durumunda ne hissedeceğinize bir bakın. Belki arkadaş ilişkileriniz az dedikoyla daha iyi olacaktır.
eÇift – Aşk Burada Başlar.