Hayatınızın bir evresinde herkes kadar bunalmış, yorulmuş ve devam edemeyecekmiş gibi hissettiğiniz bir an mutlaka olmuştur. İnsan en çok bu zamanlarda kendini çaresiz hisseder. Yalnızlık hissi, hayatımın geri kalanını böyle mi geçireceğim fikri en çok bu zamanlarda zihnimize üşüşür. Yani aslında çıkmaz sokağın sonunda karşınıza bir duvar çıkmış gibidir. İşte orada hayatınız hakkında yepyeni bir farkındalık kazanmak için kendinize bir fırsat yaratabilirsiniz. Nasıl mı? Yola çıkarak…
Ne kadar uzakta olduğu ya da ne kadar zamanınızı alacağını düşünmeden sadece rutinlerinizden kurtulabileceğiniz bir rota ile nelerden uzaklaşıp neleri fark edebileceğinizi düşündünüz mü hiç?
Bir seyahat belki size neden yalnız olduğunuz, neden yalnızlığı tercih ettiğiniz ya da özgürlüğünüzün sınırları hakkında bir bilgi verebilir.
Bir seyahat, daha önce hiç tatmadığınız bir yemeği yerken yalnız başınıza yemek yemekten hiç hoşlanmadığınızı hatırlatabilir.
Çıktığınız yol, yolların yalnızken anlamlı olmadığını ya da tam tersini hissettirebilir. Kim bilir belki yol arkadaşınızı size sunar. Onunla yan yana yürüyeceğiniz bambaşka yolların başlangıcı olabilir.
Bir seyahat hiç bilmediğiniz yepyeni bir eve taşındığınızda kapıyı ilk açışınıza benzer. Heyecan, merak, keşif ve macera sunar.
Veyahut tüm bunların dışında kendinize yapabileceğiniz bir yolculuk ya da yeni fark edebileceğiniz bir tutkunuzu keşif olabilir. Size aradığınız gerçek aşkın ne olduğunu bulduracak o yolculuğa çıkmadan önce yol göstermesi için o çok meşhur sözü buraya yazıyoruz.
“Hayat bir kitaptır ve gezip görmeyenler hep aynı sayfayı okur.”
