Aşk

Aşka Dair

Aşk, herkes için bambaşka ve farklı bir tecrübe. Sizin için doğru olan bakıyorsunuz bir başkasının yanlışı ancak genel olan bir şey var ki hepimiz bu tecrübeyi bir şekilde yaşıyor ya da yaşamak istiyoruz. Bazıları bitiyor, bazıları ömür boyu sürüyor. Hepsinin sonunda geriye ortak olarak muazzam bir his olduğunu hatırlamak kalıyor. İşte biz bugün aşkın ne olduğunu harika bir şekilde yazıya döken Lübnanlı yazar Halil Cibran’ın bir ermişin dilinden aşka dair söylediklerini sizlerle paylaşmak istedik.

Aşka Dair

Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin. Yolları zorlu ve dik olsa da.

Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.

Ve aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın.

Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk hem taç olur başınıza hem çarmıha gerer sizi. Hem besler büyütür hem de budar sizi.

Yücelerinize tırmanıp okşar sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı. İnip sonra aşağı, sarsar toprağa tutunmuş köklerinizi.

Mısır demetleri gibi derer aşk sizi. Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır. Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir. Apak edinceye kadar öğütür sizi. Yumuşayana kadar yoğurur; Ve sonra sizi atar kutsal ateşine, Tanrı’nın kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye.

Aşk bütün bunları yüreğinizin sırlarına ermeniz ve bu bilgiyle, Hayat’ın yüreğinin bir parçası olabilmeniz için yapacaktır.

Fakat eğer korkularınız içinde, sadece aşkın huzurunu ve hazzını aramaksa muradınız, o zaman çıplaklığınızı örtüp aşkın döven yerinden çıkın daha iyi. Girin güleceğiniz ama doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayacağınız ama bütün gözyaşlarınızı dökemeyeceğiniz o mevsimsiz dünyaya.

Kendinden başka bir şey vermez aşk ve kendinden başkasından almaz. Ne sahip olur aşk ne de kendine sahip olunsun ister. Çünkü aşka aşk yeter.

Sevdiğiniz zaman “Tanrı yüreğimde” değil, “Ben Tanrı’nın yüreğindeyim” demelisiniz. Ve aşka rota çizebileceğinizi sanmayın, çünkü sizi layık bulursa eğer rotanızı aşk çizer.

Aşkın kendini gerçekleştirmekten başka bir tutkusu yoktur. Fakat âşıksanız ve tutkularınız olacaksa mutlaka, şunlar olsun tutkularınız: Erimek ve akan bir dere olmak ezgisini geceye söyleyen.

Tanımak haddinden fazla şefkatin sızısını. Yaralanmak kendi aşk idrakinizle; kan ağlamak isteyerek ve sevinçle.

Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak aşkla dolu yeni bir güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın coşkusunu düşünmek derin derin; akşamleyin eve şükranla dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınızda bir şükran şarkısıyla.

Dilerseniz burada da tatlı bir videosu var seslendirilmiş.