Aşk

Yoğun çalışanlar için ilişki tavsiyeleri

 

Günün neredeyse her saati plan yapmadan yaşadığınız, aklınıza estiği zaman tatile çıkabildiğiniz ya da birbirinden farklı ortamlara girebildiğiniz o harika öğrencilik dönemleriniz ya da herhangi bir işte çalışmadığınız zamanlar geride mi kalmaya başladı? Ve bu durum artık aşk hayatınızı da olumsuz mu etkiliyor? Hayatınızda küçük düzenlemelerle bunun üstesinden gelebileceğinizi biliyor musunuz?

Ülkemizde neredeyse doğumdan yetişkinliğe büyük bir maraton içinde yetişiyoruz. Sınavlar, okullar, girmemiz gereken bir üniversite, erkekler için askerlik vs derken bir bakmışız ki 20’li yaşların sonlarına doğru geliyoruz ve neredeyse her gün çalışan bir insan modeline dönüşmüşüz. Bu süreçte kariyer basamaklarını tırmanmak ile boğuşurken duygusal ilişkilerini hep ikinci plana atanlar yavaş yavaş sızlanmaya başlıyor ve etrafında evlenip çocuk yapmaya başlayanları görünce de ister istemez bir tedirginlik içine giriyorlar. Tabii bu durum sadece bekârlar için geçerli değil, o yoğun tempo içerisinde evliliğe ve hatta çocuk yetiştirmeye vakit ayıranların sayısı da az değil ama bu sürede yine de tüm grupların ortak olarak yakındığı bir konu var. Çok çalışıyorum ve ne kendime, ne aileme ne de çocuklarıma vakit ayırabiliyorum. Bu durum da beni oldukça mutsuz ediyor diyorlar. Eh pek haksız da sayılmazlar. Herkesin 24 saati bol bol yeterken siz 24 saati de çalışarak geçiriyor gibi hissediyor ve artık bu durumu değiştirmek istiyorsanız birkaç küçük değişiklikle bu konunun üstesinden gelebilirsiniz.

1. Sadece sevdiklerinize özel kullanacağınız bir ajanda edinin

Teknoloji hayatımızın tam merkezi olduğundan beri, üretilen farklı özelliklere sahip takvimler veya to do list uygulamaları gibi şeyleri zaten iş hayatınızda da kullanıyorsunuz. Ancak bizim bahsettiğimiz çok daha farklı bir durum. Tıpkı evlilik yıldönümü, doğum günü ya da birlikte geçirilen yıl kutlamaları gibi her ay kendinizce oluşturduğunuz özel günleriniz olsun. Örneğin 3 kişiden oluşan bir arkadaş grubunuz mu var. Her ayın belirli bir gününde toplanıp o gruba dâhil etmeyi düşündüğünüz bir kişiyi davet ederek dışarı çıkın. Ailenizle de küçük değişiklikler yaparak bu uygulamayı devam ettirebilirsiniz. Ve o günlere mutlaka kıyamet kopsa da bu güne gitmem gerek tavrı ile yaklaşın. Belirli bir zamandan sonra aslında sevdiğinizle geçireceğiniz zamanın her şeyden değerli olduğunu anlayacaksınız. Ve kim bilir yalnız biri iseniz bu harika toplaşmalardan birinde kalbinize ve ruhunuza uygun birini bulabilirsiniz.

2.  Boş zamanlarınızı artıracak kadar verimli olmayı öğrenin

Çok çalıştığından ve hiçbir şey için vakit bulamadığından yakınan insanların aslında bir verim problemi yaşadığını söyleyebilir miyiz bilmiyoruz. Ancak şu bir gerçek ki standart işlerinizi yaparken daha verimli olacak yöntemler geliştirmeniz özel hayatınıza ayıracağınız vakti de artıracaktır. Aslında bu verim konusu biraz da kısır bir döngüdür. Dinlenmediğiniz, şımartılmadığınız ya da beyninizi boşaltmadığınız her an size daha büyük bir yorgunluk ve isteksizlik olarak dönecek bu da yaşam kalitenizi ve performansınızı düşürecektir. Günde en az 7 saat çalışıldığı düşünülürse maalesef ki işimiz hayatımızın bir merkezi. Önemli olan kalan 17 saati çok daha harika hale getirebilmekte. Bu konu öyle önemli ki profesyonel yardım almayı bile deneyebilirsiniz. Kaybedecek ve mutsuz geçecek bir gününüz dahi yok acele edin!

3. Küçük beyaz yalanlar söyleyin

Evet, sizden gerçekten küçük beyaz yalanlar söylemenizi istiyoruz. Platon aile yaşamında, siyasette ve devlet yönetiminde küçük beyaz yalanların her zaman işe yaradığını ve eğer bu mutlu bir yaşam için yapılacaksa mübah olduğunu söyler. Eh koskoca filozofun da bir bildiği vardır herhalde. Peki bu yalanlar neler? Örneğin, yeni biriyle tanıştınız ve buluştunuz. Patronunuz ya da anneniz telefonunuzu adeta dünyanın en önemli durumu varmışcasına çaldırmaya devam ediyor. İşte o an durumun vehametine göre küçük yalanlar söyleyin telefonu açıp mesela şarjım %1 deyip arayacağınızı söyleyin. Sonrasında ise tüm dikkatinizi karşınızdaki insana verin. İnanının ikinize de iyi gelecek.

4. Teknolojinin nimetlerinden yararlanın

Hala mı zamanınız yok? Peki öyleyse. Sanıyoruz ki neredeyse 24 saati dolu olan yaşamınızda hayatta kalmak için yemek yiyorsunuzdur. İşte tam o sırada hayatınızı bir yandan kaosa çevirdiğini söylediğiniz ama vazgeçemediğiniz teknolojiden yararlanın. eÇift mobil uygulamasını indirin. Çok kısa bir süre içinde eÇift’in kişilik analiz testini cevaplayın ve kişiliğinize en uygun kişiyle kolayca tanışın.

Unutmadan, profilinizin “hakkında” kısmına bu yoğun çalışma durumu hakkında ufak bir şeyler yazmayı da unutmayın 🙂 Kolay gelsin.